BBP'ye Taze Kan Mı?
İYİ Parti Başkanlık Divanı'ndaki değişiklikler siyaset kulislerinde geniş yankı uyandırmaya devam ediyor.
Partide ciddi bir özgül ağırlık ve sempatisi olan, yapılan anketlerde partide en çok sevilen isim olarak çıkan, bu özellikleri sebebiyle Akşener’in en ciddi rakibi olacağı iddia edilerek Türk Dünyası ve Yurtdışı Türkler Başkanlığı görevinden alınan Yavuz Ağıralioğlu'nun partiden istifa edeceği iddiaları konuşulmaya başlandı.
Bu iddiayı bir adım daha öteye taşıyan bazı kaynaklar, Ağıralioğlu'nun istifa ettikten sonra Büyük Birlik Partisi'nin başına geçebileceğini öne sürdü.
Bu senaryo gerçeğe dönmeli mi? Mutlaka dönmeli. BBP Genel Başkanı, hem temsil yeteneği hem de partide bir türlü oluşturamadığı heyecanla, partiyi epey sahipsiz bıraktı.
Kendisini milletvekili olarak meclise göndermenin ötesinde ve zaman zaman da televizyonlarda tartışma yaratıp “Ben zaten eti kilo ile değil bütün gövde ile alıyorum” gibi anlamsız ve tepki çeken açıklamaları ile miadını doldurmuş bir siyasetçi görüntüsü veriyor.
Buna karşın Yavuz Aliağıroğlu, birçok milli ve manevi değerden taviz vermiş ve Pensilvanya’nın gölge ve güdümünde siyaset yapıyor algısını yıkamamış İyi Parti de bile güçlü bir siyasi figür, doğruları ve gerçekleri Kılıçdaroğlu da dâhil, kimin küseceğine ve darılacağına bakmadan özgürce ve çok donanımlı bir dille anlatan güçlü ve ülkede karşılığı olan isim.
Ağıralioğlu, yine birçok partili ve muhalif gazetecilerin yaptığı gibi konuşmalarında AKP demeyip, Adalet ve Kalkınma Partisi ifadesini ısrarla kullanan naif ve siyasete empati ile de bakabilen bir kişilik.
Hülasa, Yavuz Ağıralioğlu’na BBP yakışır. Keşke Ak Partiye gitse ama bu çok mümkün olmadığına göre, birlikte yol yürüdüğü şehit arkadaşı Muhsin Yazıcıoğlu’nun ruhunu şad edecek böyle bir adımın atılması, kafası karışık ve siyasetten soğumuş samimi ülkücüleri de yeniden bir çatı altında toplamayı getirebilir.