Başarı Kimin?

Uzun süreden beri Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Korusu olarak başarılı çalışmalara imza atan koronun adının Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Kürsübaşı Topluluğu” olarak değiştirilmesi birçok kesimden tepki görmüştü.

Kararın resmi yazıyla ilgili kurumlara duyurulmasının ardından şehrin sanat ve musiki camiasından, yazarlardan ve siyasilerden tepki gelmişti.

EROL’DAN TEPKİ
Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Korusu’nun isminin değiştirilmesine siyasi cenahtan ilk tepki CHP Milletvekili Gürsel Erol’dan gelmişti.

Erol, Elazığ Devlet Türk Müziği Korosu’nun adını Elazığ Kürsübaşı Müzik Topluluğu olarak değiştiren Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kararını kabul edilemez görmüş ve şunları söylemişti:“Buralarda icra edilen müzik Türk Müziğidir, uluslararası kültür otoriteleri de dünyanın her yerinde buna Türk Müziği demektedir. Türk isminin neyi sizi rahatsız ediyor da bir genelge ile yılların korosundan kaldırıyorsunuz”

MEHMET ÖZBEK’İN TARİHİ MEKTUBU
Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Korusu’nun isminin Kürsübaşı Topluluğu olarak değiştirilmesine en önemli tepki ise müzik duayeni olan sanatçı ve müzikolog Mehmet Özbek’ten geldi.

Özbek, konuyu Kültür ve Turizm Bakanlığına taşımak yerine Cumhurbaşkanlığı yönetiminde önemli oranda söz sahibi olmakla birlikte sanat camiasına yakınlığı ile bilinen ve saz çalıp türkü söylemesi ile sanatçıların kendisine yakın hissettiği Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’a bir mektup yazdı.

Yarım yüzyıldan fazlasını bu alana hizmetle geçirmiş olan ve başta Ankara Devlet Türk Halk Müziği Korosu olmak üzere Sivas ve Şanlıurfa korolarının kurulmasında emeği olan Mehmet Özbek, Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın’a mektubunda;  “Müzikle yakından alakadar olduğunu bildiğimiz zatı âlinizin takdirlerine arz etmeyi vicdani bir görev addediyorum. “ ifadelerini kullandı.

Koroları yeni isimleriyle muhitlerinin sınırları içine hapsetmenin ve onlara küçültücü isimler yakıştırmanın doğru olmadığını hatta büyük bir hata olduğuna dikkat çeken Mehmet Özbek, milli birlik ve beraberliğe önem verenlerin, Türk halk ve klasik musikisi ile halk oyunlarına dört elle sarılması gerektiğinin altını çizdi.  Özbek,  bunları koruma, yayma ve geliştirmeyi milli kültür politikasının başlıca vazifesi olması gerektiğine işaret etti.

KÜRSÜBAŞI’NIN MÜZİKLE İLGİSİ YOK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sözcüsü İbrahim Kalın’a yazdığı mektubunda, ne ‘kürsübaşı’ ne de ‘sıragecesi’ kavramlarının, zannedildiği gibi türkülerin çalınıp söylendiği toplantılar olmadığının altını çizen Mehmet Özbek, özellikle ‘sıragecesi’ ve ‘kürsübaşı’nın müzik icra etmeyle doğrudan ilgisi olmadığını vurguladı.
Mehmet Özbek,  ‘Sıra Gecesi’nin Şanlıurfa’da yüzyıllardır süregelen tabii bir edep müessesesi, doğal bir terbiye okulu olduğunu dile getirdiği mektubunda şu satırlara yer verdi;
” Bir gelenek olarak süregelen sıragecesi ve kürsübaşı,  kaynağı insanî erdem ve prensipleri benimseme ve savunma esasına dayalı, insanların kişilik ve ahlâk bakımından yetişmelerini amaçlayan bir kurumdur. Kökü ahiliğe dayanan sıra geceleri toplantılarının, yöre gençlerinin yetişmesinde çok önemli bir yeri vardır.
 Bugün yozlaşarak bozulmuş, eski asaletini kaybetmiş, sıradan arkadaş toplantılarına dönmüş olan, hele hele medyada aynı kıyafeti giyerek ellerinde bağlama, yanlarında davul zurna ile sahne alarak değersiz türküler söyleyen kişilerin yaptığı şovla sıra gecesinin hiç ilgisi yoktur. Esasını sosyal ve kültürel sohbetlerin oluşturduğu bir disiplindir ‘sıra gecesi’, ‘kürsü başı’. Bu ortamlar insanı ve insani değerleri keşfeden birer okuldurlar. Hiç bir yönleriyle bu topluluklar öngörülen isimlerle özdeşleştirilemez.

Bu konuyu, ömrünün yarım yüzyıldan fazlasını bu alana hizmetle geçirmiş, başta Ankara Devlet Türk Halk Müziği Korosu olmak üzere Sivas ve Şanlıurfa korolarının kurulmasında emeği olan biri olarak, müzikle yakından alakadar olduğunu bildiğimiz zatı âlinizin takdirlerine arz etmeyi vicdani bir görev addediyorum.   Saygılarımla.

Mehmet ÖZBEK  Sanatçı-Müzikolog”

KURUCU HASSASİYETİ 
Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Korusu’nun isminin Kürsübaşı Topluluğu olarak değiştirilmesine bir tepki de koronun kurulmasında önemli katkılar sunan ve yıllarca koronun şefliğini yapan Naci Sönmez’den geldi.

Sönmez, isim değişikliğinin yanlışlığı ile birlikte koronun topluluğa dönüştürülmesi ile sanatçı kadroları sayısında da düşüş yaşayacağını sosyal medya hesabından paylaştı.
“Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nde sanat koroları 40 kişilik çakılı kadroyla, sanat toplulukları ise 25 kişilik çakılı kadroyla maliye vizesinden geçer ve bu sayının üstüne çıkamazsınız.”

BAKAN YARDIMCISI ALPAY’IN GAYRETLERİ
 Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği korosunun adının Kürsübaşı korosu olarak değiştirilmesi kararının yanlışlığı ve bunun düzeltilmesi ve olumlu sonuç alınması ile ilgili en önemli adımları  ilimiz eski milletvekili ve Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay yaptı.
Bakanlığın bu çalışmasından haberdar olduktan sonra Kültür ve Turizm Bakan Yardımcıları Nadir Alparslan ve Özgül Özkan Yavuz ile görüşüp alınan kararın yanlış olduğunu ve koronun isminin değiştirilmesinin hem musiki camiasında hem de şehirde tepki aldığını ifade ederek kararın kesinlikle iptal edilmesini gerektiğini belirtti.

MİLLETVEKİLLERİNİN GİRİŞİMLERİ
Bakanlığı aldığı kararın isabetsiz ve gereksiz olduğunu ifade eden ilimiz milletvekilleri de ilgililerle görüşmeler yaptılar. İlimiz Ak Parti Milletvekili Sermin Balık, Güzel Sanatlar Genel Müdürü ile görüşmeler yaparak kararın yanlışlığını dile getirdi.

ORTA YOL BULUNDU 
Şehrimizde oluşan tepkiler ve Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay ve milletvekillerimizin çabaları sonucu Bakanlık geri adım attı ve koronun isminin Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği ve Kürsübaşı Topluluğu olarak onayladı.

BAŞARI KİMİN?
Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Korosu etrafında yaşanan bu tartışmalar ve sonunda ismin değiştirilmeyerek Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği ve Kürsübaşı Topluluğu olarak kalmasının ardından bu başarının kime ait olduğu tartışmaları başladı.

Olayın yanlışlığına dikkat çekilen açıklamaların, kararın iptalinde etkili olmadığını ifade eden ve  konuyu Ankara’da adım adım takip eden çevreler, bu iptal kararında en önemli payın Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay’a ait olduğunu ifade ettiler.

Olayı kınayan ve yanlış olduğunu ifade eden açıklamaların, konuyu gündemde tutmakla birlikte, Bakanlığa geri adım attıran asıl adımların birebir görüşmeler sebebiyle olduğunu ifade eden bakanlık bürokratları, koronun yeni ismiyle birçok başarıya imza atacağını dile getirdiler.

Koronun ismine topluluk kelimesinin eklenmesi ile kadro sayısının 40’tan 25’e düşmeyeceğini ifade eden bakanlık yetkilikleri, belirli çevrelerde oluşan bu endişenin de yersiz olduğuna dikkat çektiler.