Bakla Çıktı Ağızdan
Resmi olarak ittifak yapmasalar da kapalı kapılar arkasında flört eden CHP ve HDP'nin bu yasak aşkları resmen de ifşa oldu.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 'Kürt sorunu meşru muhatap HDP ile çözülebilir' dedi.
Bu pası alan ve HDP’nin siyasi parti olmaktan öte terör örgütünün maşası ve parti suretine bürümüş illegal yapısı olduğunu itiraf edercesine topu doksandan filelere gönderen Sezai Temelli, 'Çözümün adresi ve asıl muhatabı İmralı’dır' diyerek on yılların itirafını yaptı.
Tabi bu gelişmelerden sonra ne söyleyecekleri merak edilen parti ise; milliyetçi, ülkücü ve HDP ile asla uzlaşmaz bir görüntü veren İyi Parti idi.
İYİ Parti'nin Kemal Kılıçdaroğlu'na nasıl bir tepki göstereceği merakla beklenirken, İYİ Parti'den Kılıçdaroğlu'na tam destek geldi. Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya’ya konuşan İYİ Parti Grup Başkanvekili Musavat Dervişoğlu, HDP’nin meşru bir parti olduğunu, bunun en iyi göstergesinin de TBMM’deki temsilinde görüldüğünü vurguladı ve bakın neler söyledi:
“HDP’li TBMM Başkanvekili oturumları yönetiyor ve hepimiz de onun yönetimine katılıyor muyuz? Bu meşru mu, gayrı-meşru mu tartışmasına en iyi cevaptır. HDP ile AK Parti arasına sıkışan seçmen çıkış yolunu, üçüncü alternatifi arıyor. Hiç kimse Kürt seçmen kitlesini HDP’nin sadık bendesi olarak görmesin. Siyasetin görevi onlara gidecek yeri göstermektir.”
Dervişoğlu, Kılıçdaroğlu’nun bu kapsamda İmralı’yı gayrı-meşru olarak görmesini anlamlı bulduğunu ve desteklediğini belirtti…
MHP’ye ve Ak Partiye küsüp İyi Partiye yelken açan milliyetçi ve muhafazakâr seçmen bu açıklamalardan sonra İyi Partiyi yeniden zihninde sorgular mı bilinmez ama HDP’nin kendini yok sayarak tek aktör ve belirleyici güç olarak İmralı’yı göstermesini HDP’yi bir siyasi parti olarak görmek isteyen samimi HDP’liler dahi bunu sorgulayacaklar gibi.
Yıllardan beri HDP’yi siyasal bir parti, özellikle Türkiye Partisi olarak görmek isteyenlerin beklentisi, Sezai Temelli’nin ağzından çıkan bakla ile yerle bir oldu.
Halkların özgürlüğünden, katılımcı demokrasiden, dem vuran HDP’nin kendi varlığını yok sayarak kendisinin İmralı’nın ve PKK’nın bizzat esiri ve kölesi olduğunun itirafı, siyasette nasıl bir kelebek etkisi yaratır önümüzdeki günlerde göreceğiz.
