Bakanlık Tartışması
Her şey CHP Milletvekili Gürsel Erol'un 'kurulduğu günden beri Ak Parti'ye en büyük desteği veren Elazığ'a neden bir bakanlık verilmedi?' sorusu ile başlamıştı.
Erol, bu sorusunu çevre illere verilen bakan örnekleri ile de güçlendirmiş ve kamuoyunun gündemine sunmuştu.
Bu masum soru, zaman zaman Ak Partililere de soruluyor. Geçtiğimiz günlerde Kanal 23 televizyonunda Mehmet Ali Baysal’ın konuğu olan Ak Parti Elazığ eski milletvekili Ömer Serdar’a da soruldu.
Serdar, çok makul bir yaklaşım ortaya koydu ve “Evet Elazığ’ın hakkıydı ve verilmeliydi bakanlık” dedi. Doğrusu da budur, beklenen de budur. Bakanlık verilmemesini savunmak siyaseti ve kendini inkâr etmektir. Serdar, konuşmasının devamında kendi döneminden bazı örnekler vererek hizmet gelmesi için bakan olmaya da gerek yok dese de böyle bir beklentinin haklı ve doğru bir beklenti olduğu gerçeğini ifade etmekten çekinmedi.
Aynı soruyu yine Kanal 23’te Ayrıntı programında Arif Çakmak, Ak Parti Milletvekili Zülfü Demirbağ’a sordu. Verilen cevaplar evlere şenlikti. Önce, “Gürsel Erol bu söylemi özellikle Ak partiyi yıpratmak için yapıyor” dedi. Ardından da Elazığ milletvekilleri arasında bakanlık yapacak biri mi var konusuna getirdi sözü.
Demirbağ belki kendini bakanlık yapabilecek bir düzeyde görmüyor ama bu şehirden çıkan ve alanlarında önemli başarılara imza atan ve bakanlığın da hakkını verecek nice değerlerin olduğunu bilmeliydi. Yeter ki yetki verilsin. Nice mevcut bakanları cebinden çıkartacak isimler neşet etmiştir bu topraklardan. En azından bu değerlere saygı göstermek gerekmez mi?
