Aynı Yanlış…
Ak Parti cenahından sık sık yükselen 2002-2021 mukayesesi toplumda çok iyi karşılık bulmasa da benzer açıklamalar devam ediyor. Devam ettikçe de vatandaş tepki gösteriyor.
Benzer açıklamaların en sonuncusu da AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz’den geldi.
İşte Demiröz’ün açıklamaları:
“250 milyon kişi covid'e yakalandı, 5 milyon kişi vefat etti. Ülkemizde 8 milyon hastamız oldu. Dünyadaki daralmaya baktığınızda Türkiye 2020 yılı sonunda pozitif büyüyen bir kaç ülkeden biri. Bu yılda birinci ve ikinci çeyrekte 21,7 büyüdük. Türkiye'nin aylık ihracatı 20 milyar doları geçti.”
Son günlerde oluşan hayat pahalılığı için de çalışmalar yapacaklarını dile getiriyor Demiröz:“Bizim Türkiye'de sıkıntımız asgari ücretliler, sabit ücretliler ve emekliler. Bu konuda çalışıyoruz. Bütçe içerisinde bu sıkıntıları çözmeye çalışacağız. Asgari ücrette komisyon mutlaka tüm sıkıntıları ele alarak geçen yılın enflasyon rakamına bakarak belirleyecektir. Sabit gelirliyi, asgari ücretliyi ve emeklileri düşünerek zamları enflasyona göre belirleyeceğiz.”
Vatandaşlardan gelen geçinemiyoruz tepkilerini gerçekçi bulmayan Demiröz; “Ekonomiye ben hep pozitif baktım. Gelirimize göre yaşam kalitemiz gerçekten yüksek. 20 yıldır iktidardayız ve çok şeyler yapıldı. Bugün Türkiye'de 25 milyon kayıtlı araba sayısı var. Hane sayısı 19 milyon yani her eve bir araç var. Lüks demiyorum kesinlikle ihtiyaç. Bir telefon 15 bin lira ve alınabildiğine göre demek ki alım gücümüz var. Öldük bittik siyaseti yapıyor ya muhalefet o kadar da değil.”
Ak Partililerin en büyük düşmanı yine Ak Partililer. Milletin gözünün içine baka baka bunları söylemek, ülkeden bihaber olmak, çarşı-pazardan uzak kalmak, hatta ekmeğin fiyatından bile habersiz olmaktır düşmanlık.
Bir gün bir Ak partili çıkıp da; “Valla durumların zor olduğunu bizler de görüyor ve hatta yaşıyoruz. Bunun birçok sebebi var ama en önemlisi pandemi kaynaklı küresel kriz. Bunu en az kayıp ile aşmak için canla başla çalışıyoruz. Bu süreçte halkımız belki zorlanacak ama bundan başarıyla çıkacağız” dese, bu kadar tepki olmayacak ve kendileri bu kadar tepki toplamayacaktı.
Ak Parti birçok alandaki bilgi, beceri ve donanımını yitirmekle kalmamış, halkın duygu, düşünce ve hissiyatından da uzak kalmış.
Erol Olçok şehit oldu, Faruk Acar da genel merkeze doğruları söylediği için dışlanıp “Boşa nefes tüketmeden öte bir anlamı yok” diyerek İyi Parti’nin tanıtım politikalarının başına geçince iş TV ekranlarına çıkma zafiyeti olan kişilere kaldı.
Bari MKYK Üyesi Şamil Tayyar’a kulak verseler. Bari onu dinleseler. Ama o da çoktan “İçimizdeki hain” olarak ilan edilmiştir parti içindeki çıkarcı ve menfaatçi kişiler tarafından.