Zorla Olmuyor…
Elazığ ve tüm tüm ülkede geçerli olan bir durum var ki hangi görev, hangi makam ya da hangi konumda olunursa olunsun insanların gönlüne girmek öyle kolay değil.
İnsanlara değer vereceksiniz, ilişkilerinize emek vereceksiniz, makamınızı ve görevinizi onların sorunlarını çözmek için kullanacaksınız, sabır gösterip mütevazi olacaksınız, vatandaşın size günün her saati ulaşma yollarınızı açık tutacaksınız, her şeyden önce de her tavrınız, her davranışınızla samimi olduğunuzu karşıdakinin kalbine kazıyıp bunu hissettireceksiniz.
Bunu yapmak öyle kolay değil tabi. Bir insan kendisinde böyle meziyetler yoksa ne kadar rol yaparsa yapsın, ne kadar göstermelik davranışlar sergilerse sergilesin karşıdaki bunun samimi mi yoksa yapmacık mı olduğunu bilir ve anında anlar.
Gönlü ve yüreği geniş, kalbi iyiliklerle dolu insanların zaten yapmacık davranmasına gerek de kalmaz. Onlar her toplumda, her mekânda ve toplulukta bu özelliklerinin karşılığını görür ve hep öne çıkarlar.
Paylaşılan bir resimde vatandaşın bakışındaki gönül akışı, bir taziyede gösterilen ilgi, bir açılış ya da gençlerin yoğun bulunduğu bir konserdeki tezahürat çok şeyler anlatır ve çok şeyi önceden haber verir.
Olmayınca olmuyor işte. Hele zorla hiç olmuyor. Siz tüm yükü, külfeti ve masrafı omuzlayıp yükleneceksiniz ama gençlerin yürekten gelen alkışları ve tezahüratı gençlerin abisi genç başkan ve muhalefet milletvekiline gidecek.
Bu tabloyu doğru okuyup çıkarımlar yapacak tecrübeli siyasetçi var mı Elazığ'da diye sorsak, verilecek cevap, “Her şey çok güzel, sorun yok. Elazığ'da Vatandaş bizim yanımızda” olacaktır mutlaka.
