Zor Günlerin Başarısı

Her düşüş yeniden bir çıkış ve sıçrayışa, her kriz yeni imkân ve fırsatlara dönüşebilir. Zorluklar ve sıkıntılar olmasa bunların sebep olduğu olumsuzlukları gidermek için de bir caba sarf edilmeyecek yeni kapılar aranmayacaktı.

Zor Günlerin Başarısı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Böyle bir başarı hikâyesi de ilimizden geldi ve göğsümüzü kabarttı.

Covid-19 salgını ve sonrasında yaşanan süreç, dünyanın böylesine bir felakete ne kadar hazırlıksız yakalandığını da ortaya koydu.

Salgının zuhur ettiği ilk günleri hatırlayın.  Maske bulunmuyor, dezenfektan ürünleri karaborsa, en rahat ulaşılması gereken kolonya piyasadan el etek çekmiş, bulunsa da fiyatları uçmuş gitmişti.

İşte yine o günlerde hemen her kamu kurumu, halk eğitim merkezleri, belediyelerin eğitim ve kurs merkezleri fabrika gibi çalışmış ve tıpkı kurtuluş savaşında cepheye cephane yetiştirme gayreti ve fedakârlığı ile maske üretilmişti.

Bu günlerde bir meslek lisemiz vardı ki, durumdan anında kendine vazife çıkarmış ve Covid 19 mücadelesine katkı sunmaya yönelik çalışmalar için seferber olmuştu.

Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde 2020 Nisan ayı itibarı ile döner sermaye işletmesi kurularak, kimya teknolojisi alanı ile metal teknolojisi alanında üretime başlandı. 4 öğretmen ve yaklaşık 10 öğrenciyle süren çalışmalarda başta dezenfektan olmak üzere diğer hijyen ürünlerinin üretimi sürüyor.

Üretilen ürünler ise başta İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı okullar olmak üzere Elazığ ve çevre illerdeki birçok kamu kurumuna gönderiliyor. Bu kapsamda son 1,5 yılda 495 bin 839 litre hijyen malzemesi üretilerek, toplamda 2 milyon 987 bin 412 TL ciroya ulaşılmış durumda.

Tüm bu başarı dört öğretmen ve 10 öğrenci ile yakalanmış. Tabi bu başarının arkasında geçmişte görev yaptığı okullardaki başarıları ile de göz dolduran ve şehrin sosyal, sanatsal ve kültürel çalışmalarına he zaman büyük kakı veren okul müdürü Ali Canpolat ve kendisine her türlü desteği veren İl Milli Eğitim Müdürü Feyzi Gürtürk var.

Dört öğretmen ve 10 öğrenci ile bir başarı hikayesi yazılıyorsa, doğru hedef, milli çıkarlar ve hayali müreffeh bir Türkiye olan 85 milyonluk bir ülke daha ne başarılar ortaya koyamaz ki. Yeter ki bir iş yapmak ve işe yaramak gibi bir ulvi gayemiz olsun. 

Az çalışıp kısa ve çoğunlukla haksız yollardan zengin olmak isteyen bir nesil yerine, idealist gençler yetiştirerek  bu başarı hikâyelerini artırmak zorundayız. 

Kurtuluşumuz da batışımız da bizim elimizde.