ZERRE KADAR DOĞRULUK PAYI VAR İSE ŞEREFSİZSİNİZ!!

Dün gece ' tecavüzü meşrulaştırma ' başlığı ile verilen haberi ilk okuduğumda beynime kan sıçradı

ZERRE KADAR DOĞRULUK PAYI VAR İSE ŞEREFSİZSİNİZ!!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Dün gece " tecavüzü meşrulaştırma " başlığı ile verilen haberi ilk okuduğumda beynime kan sıçradı. Bedeline paşa paşa katlanacağım, her türlü hakaretin yer alacağı, doğacak sonuçlardan imtina etmeyeceğim bir köşe yazısı yazmayı düşündüm.

Sonra yanlışa düşmemek, toplumu yanlış bilinçlendirmemek adına konunun içeriğini detaylıca araştırma gereksinimi duydum. Önergeyi tam idrak edebilme adına metni birkaç defa okudum. İşin iç yüzünün anlatıldığından daha farklı olduğunu gördüm.

Hala daha olayı ne önergeyi sunan mercilerin doğru ifade edebildiği kanısındayım, nede olay ile alakalı tepki veren kimselerin içeriği doğru anladığı düşüncesindeyim.

Adalet bakanı Bekir Bozdağ'ın verilen tepkiler üzerine yaptığı açıklama şu; ''Düzenleme;cebir, tehdit, hile ve iradeyi sakatlayan başka bir sebeple birlikte olanları, yani tecavüzcüleri kesinlikle kapsamamaktadır. Düzenleme; SADECE EVLENMİŞ; AMA YAŞ ŞARTI NEDENİYLE NİKAH YAPMAMIŞ olanların, resmî nikahla evlenmeleri halinde uygulanacaktır. Düzenleme; sadece dışarıdaki kadının, içerideki kocanın, bu evlilikten doğmuş çocukların ve ailelerin mağduriyetini gidermeye yöneliktir.

******

Yani benim anladığım; Şiddet, zorla ırza geçme,tecavüz ve taciz olaylarının dışında, karşılıklı rıza ile kız kaçırma, ailelerin evliliğe onay vermediği durumlarda severek kaçma gibi durumlarda doğan olumsuzlukları giderme adına alınmış bir karar gibi görünüyor. Yada benim bu önergeden anladığım bu.

Sanırım konu çok su kaldıracak mevzu çokça konuşulup en ince detayına kadar anlatılacak ve tartışılacaktır. Bizlerde hep birlikte muhatapların bizleri bilgi ve veriler ile aydınlatmasını bekleyeceğiz.

Durum ne olursa olsun bizler yine de buradan peşin peşin ilan edelim. Hiçbir durum ve koşul ne tecavüzü nede en ufak tacizi meşrulaştıramaz! Tecavüzcü ve tacizciye en ufak yumuşama, esneklik hali oluşturulamaz. Böyle bir şeye yeltenilmesi dahi çok büyük bir faciaya imza atmak demek olur!!

MEVCUT İKTİDAR VE KANUN TEKLİFİ SAHİPLERİ BUNU BÖYLE BİLSİN VE AKSİ BİR DURUMU GELİŞMEYİ AKILLARINDAN DAHİ GEÇİRMESİN!!

****** Bu konu çok hassas bir konu. Milim sapma dahi kamu vicdanında çok ağır tahribatlar yaratabilir. Herkesin aklı selim ve vicdan ile hareket etmesi gerekir. Bu konuda atılacak her adım empati yapılarak atılmalıdır. '' Benim kızımın başına gelse ne yaparım, benim yeğenim söz konusu olduğunda nasıl davranırım '' Hassasiyeti elden bırakılmamalıdır.

İktidarın zaten Ensar Vakfı meselesinden dolayı halk nezdinde karne notu kırıktır. Üzerine birde böyle dillendirildiği şekilde bir mevzu yaşanacak olursa bu yükün altından kalkamazlar.

Ayrıca,Türkiye'de her sorun bitti de'' Fıstığın yeşilimi '' kaldı diyerek, bu konuya sıra gelene kadar hdigeredilmesi giderilmesi gereken binlerce hukuki mağduriyet vardır. Onlar dururken böylesi konulara da el atılması gereksiz ve zamansızdır.

******

Son söz olarak, umarım karar insanlarımızın anladığı şekilde bir garabet değildir. Umarım karar ve onay mercileri böylesi çirkef bir karara onay verecek kadar akılsız ve şeref yoksunu değildirler.

Şayet işin rengi zaman içinde değiştirilip halkın anladığı şekilde bir düşünce hali içeriyor ise, zerre kadar doğruluk payı var ise kararı alanlarda, onay verenlerde, imza atanlarda en yumuşak hali ile ŞEREFSİZDİRLER...