ZAVALLI ELAZIĞ ÖLMÜŞTE AĞLAYANI YOK
Yazı hayatımda en zorlandığım konulardan biriside doğup büyüdüğüm, yazın sıcağında, kışın çamurunda yürüdüğüm bu şehirle ilgili yazılar yazmaktır
Yazı hayatımda en zorlandığım konulardan biriside doğup büyüdüğüm, yazın sıcağında, kışın çamurunda yürüdüğüm bu şehirle ilgili yazılar yazmaktır.
Yanlı ve yanlış yazılar yazmaktan korkarım.
İnsanları karalamaktan, onlara iftira atmaktan korkarım.
Rabbim beni korktuklarımla imtihan eylemesin.
***
* Bendeniz bir köşe yazarı olarak doğruların peşinde koşarken sizlerinde gördüğü gibi bu şehirde yalanın direklere çıktığını gördüm.
* Bu şehrin sahipsizliğini, kimsesizliğini ve ne kadar talihsiz bir şehir olduğunu gördüm.
* Bu şehrin on dört yıldır iktidara tam kadro milletvekili ve belediye başkanlığı verdiğini gördüm. Buna mukabil bu şehirde yaprak kımıldamadığını, bu şehrin ileriye değil, sürekli geriye gittiğini gördüm.
AKP iktidar bu şehri her zaman için arka bahçesi olarak görmüş nasıl olsa bu şehir bana oy veriyor güvencesiyle bu şehre üvey evlat muamelesi yapmıştır.
İŞTE BUNA BİR ÖRNEK
CHP İstanbul Milletvekili hemşerimiz Ali Özcan Elazığ’ın Türkiye’nin en tehlikeli fay hattında yer alması nedeniyle bu şehirde olası bir deprem için neler yapıldığını ve neler yapılacağını araştırmak için yüce mecliste bir araştırma komisyonunun kurulması önerisinde bulunuyor.
Ve yüce mecliste Elazığlıların kendilerini temsil edebilmesi için seçerek meclise gönderdiği Elazığ milletvekillerinin üçü mecliste bulunmazken dördüncü vekilimiz Ömer Serdar’da konu ile yaptığı konuşmada “Şehir isimlerinin gündeme getirilerek ortak siyasi çalışmalar yapılamayacağını söyleyerek, Ali Özcan’ın Elazığ’ın adını kullanarak kariyer yapmaya çalıştığını öne sürdü ve öneriye ret oyu vereceğini söyledi ve ret oyu verdi…
Bunun üzerine yeniden kürsüye gelen Ali Özcan Elazığ Milletvekillerine hitap ederek “Ben boş konuşuyormuşum öyle mi?..Ben boş konuşmak için buradayım peki sizler neredesiniz neden kürsüye çıkıp boşu doluya çevirmiyorsunuz?” diyerek haklı bir serzenişte bulundu.
Haydi, gel de burada “Ağaca balta vurmuşlar, sapı bendendir” demiş sözünü hatırlama…
***
Oysa konu Elazığ olunca Elazığ milletvekilleri şehirlerinin olası bir depremde karşılaşacağı felaketler için gerekli önlemin alınması yolunda araştırma önergesi veren Ali Özcan’a destek vermesi ve teşekkür etmesi gerekirdi.
Öyle yapılmadı…
Sayın Serdar yüce mecliste yaptığı konuşmada sanki Elazığ milletvekili değil de AKP sözcüsü gibi davranmıştır. Sayın Serdar Van depreminde devrin başbakanın mahiyetiyle birlikte üç saat içerisinde Van’a gittiğini övünerek anlatmıştır.
Oysa bunda övünülecek hiçbir şey yoktur. Böyle bir afet halinde her yetkili gibi başbakanında oraya en kısa zamanda gitmesi gayet doğaldır.
Bize göre sayın vekil mealende olsa bu örneği “Elazığ’da bir deprem olursa başbakan ve milletvekilleri üç saat içerisinde Elazığ’a gidecektir” demeye getirmiştir.
MECLİS KÜRSÜSÜNDEKİ ELAZIĞ
Her konuda talihsiz olan bu güzel şehrimiz ne yazık ki deprem riskiyle de karşı karşıyadır.
Elazığ tehlikeli fay hattında yer alan bir deprem kuşağındadır.
Onun için bu şehirdeki yapılaşmaların depreme dayanıklı olması gerekir. Olası bir depremde hükümetin ne gibi tedbirler aldığının tespiti için bir araştırma komisyonun kurulması ve yapılacakların acilen yapılması çok önemli bir gereksinimdir.
***
İşte bu gereksinim için CHP İstanbul Milletvekili hem şehrimiz Ali Özcan’da bu konuyu meclise taşıyor, hükümetin deprem riskiyle karşı karşıya olan Elazığ vilayeti için neler yaptığını ve neler yapacağını soruyor.
Bunun içinde bir araştırma komisyonunun kurulmasını öneriyor.
Mecliste bu öneri görüşülürken Elazığ’ın üç milletvekili mecliste bulunmuyor mecliste bulunan tek milletvekilimiz Ömer Serdar’da bu önerge sahibi Ali Özcan için “Malumun ilanı yani gündemde olan konulardan birisi” olduğunu söylüyor.
***
Velev ki bu konu meclisin gündeminde o halde bu konunun yeniden ele alınmasında, yeniden görüşülmesinde yapılanların veya yapılacakların bir kere daha değerlendirilmesinde bu şehir için ne beis var?
Ama önergenin sahibi muhalefet olunca çoğunluğu elinde bulunduran AKP Hükümeti “Kaldır parmak, indir parmak” yöntemi ile Elazığ için çok hayati bir önem taşıyan bu önergeyi reddediyor.
***
Ve bu sonuçta ne yazık ki Elazığ’ın üç milletvekili meclise bile gelmezken mecliste bulunan tek milletvekilimiz Ömer Serdar’da söz konusu araştırma komisyonu kurulması önergesine sanki kendi şehri ile ilgili değilmiş gibi gönül rahatlığı ile ret oyu verebiliyor.
Sözün bittiği yer burası olsa gerek.
Bütün bunlar bize bu şehrin ne kadar talihsiz ve sahipsiz bir şehir olduğu gösterirken bizlere de “Bu şehir ölmüşte ağlayanı yok” dedirtebiliyor.
“Ağaca balta vurmuşlar, sapı bendendir demiş” sözü ne kadar da doğruymuş.