Yüreğimiz Burkuldu…

Günümüzde doğa, tarih ve turizm kadar yöresel lezzetin izini süren önemli bir kitle var. Günübirlik Urfa, Antep ya da Karadeniz lezzetlerini tatmaya gidenlere sık sık rastlıyoruz.

Yüreğimiz Burkuldu…
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Dünyada tanınmış mutfak lezzetlerinin tadı, ünlü aşçıların el maharetleri ve özel sırları yanında pişirildiği bakır tencerelerde gizli. Yemeğe lezzeti ve unutulmaz tadı veren bakır tencerelerle birlikte bir meslek da artık elini ayağını çekiyor günlük yaşamımızdan.

Kalaycılık, eskiyen ve yıpranan bakır kap kacağın toz nişadır yardımıyla kalay ile kaplanması işlemini yapan zanaatkârların genel adıdır. 

Kalaycılık yakın zamana kadar seyyar olarak da icra edilen bir meslekti. Ancak kalaycılık çelik, alüminyum, emaye ve teflon mutfak eşyalarının kullanımının artması ile tükenme noktasına yaklaşmakta. Halen turistik bakır eşya imalatı kalaycılığı az da olsa devamını sağlamaktadır.

Tarihimizin en önemli mesleklerinden olan kalaycılık artık rağbet görmediğini ve bitme noktasına geldiğini geçtiğimiz gün haber sitelerine düşen bir haberde daha iyi anladık. 

Haberde aynen şu ifadeler yer alıyordu, Türk kültürünün bir parçası olan kalaycılık artık tarihe karışıyor. Elazığ’da sayıları birkaç taneyi geçmeyen kalaycılar, çırak yetişmediği için mesleğin yakın zamanda icra edilmeyeceğini dile getirdi.

Hepimizin yüreği burkuldu. Ne yazık ki kalaycılık da teknolojiye yenildi. Sayıları gittikçe azalan kalaycı ustaları mesleği yapacak çırak bulamazken, sektörün son çalışanlarının kendileri olduğunu söylemeleri gelinen noktayı özetledi.


Bundan sonra görev  yetkililere düşüyor. Kültürümüzün en değerli mesleklerinden biri olan Kalaycılığı yaşatmak için girişimlerde bulunulması ve teşvik edilmesi için vatandaşlara destek olunması lazım. 

Özellikle kurslar açılarak kalaycılık eğitiminin verilmesi ve bu güzel mesleğimizin hayat bulması sağlanmalıdır. Bunun için de teknolojinin ve modern hayatın hayatımıza soktuğu sağlıksız ürünlerden geleneksel değerlerimize ve mutfak kültürüne dönmeyi ciddi ciddi düşünme noktasına gelmiş durumdayız.

Artık, sağlığımız için, gelecek neslin sağlığı ve mutluluğu için  bir şeyler yapmak lazım.