Yunus üzerinden yolsuzluk

Ak Partinin bürokrat ve önemli mevkilere adam atama konusunda yaptığı hatalar kendisine dönmeye devam ediyor. Geçmişte Kızılay'da yaşanan bazı olumsuzluklar bu kez de Yunus Emre Enstitüsü'nde ortaya çıktı.

Yunus üzerinden yolsuzluk
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Yunus Emre Enstitüsü'ndeki yolsuzluklar için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, kapsamlı bir soruşturma başlattı. Bugüne kadar aralarında üst düzey yöneticilerin olduğu 8 kişi tutuklandı. Sahte faturalar üzerinden yapılan soygunun 1 milyar liraya ulaşacağı tahmin ediliyor. Şimdilik tespit edilen rakam ise 300 milyon lira.

Yunus Emre Enstitüsü'ndeki soygunun yöntemi de belli oldu. Buna göre; Şeref Ateş başkanlığında kirli bir düzen kuruldu. Yapılacak işler 'doğrudan alım' adı altında yapıldı. Bu nedenle ihalesiz işlemler yapıldı.

Gelen yolsuzluk paraları için Şeref Ateş, kendisi ve yakınlarına ait hesapları kullandı. Şeref Ateş ve yakınlarının adına açılan 73 farklı hesap belirlendi. Bunların dışında kiralık kasalar ve 20 kripto hesap da yolsuzluklarda kullanıldı.

Yunus Emre Enstitüsü’nün firari eski başkanı Şeref Ateş’in, şahsi olarak 29 banka hesabı olduğu ve birinci derece yakınlarına toplam 44 hesap açtırdığı ortaya çıktı.

Özel Kalem Müdürü M.D.’nin yakınlarıyla birlikte toplam 145 banka hesabı bulunuyor. Ayrıca Strateji ve Geliştirme Daire Başkanı S.Y.’nin eşine ait 157 banka hesabı, kendisine ait 18 hesabı ve birinci derece yakınlarıyla birlikte toplam 214 hesabı olduğu tespit edildi.

Bilişim ve Destek Hizmetleri Daire Başkanı M.Ç.’nin ise babasına ait 172 banka hesabı, eşine ait 35 ve kendisine ait 73 banka hesabıyla birlikte toplamda 285 banka hesabı olduğu öğrenildi.

Yolsuzluğun ortaya çıkması için ilk adım, 2024 yılının ilk aylarında atıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, şüpheli işlemler üzerine harekete geçti ve Şeref Ateş ile ilgili kapsamlı dosya hazırlandı.

Savcılığa yapılan şikâyetten 1 gün önce Şeref Ateş, Almanya'ya kaçtı.

Ne güzel bir sistem değil mi? İnsanları hakka, doğruya ve güzele çağıran bu konuda manevi öğretiler sunan, “Ben gelmedim dâvâ için. Benim işim sevi için. Dostum evi gönüllerdir. Gönüller yapmağa geldim” diyen Yunus Emre’yi daha geniş kitlelere tanıtmak amacıyla kurulan bir kurum, Yunus’un da ismini kirletecek bir yüzsüzlük ve alçaklıkla aile boyu dünyanın parasını alıp  Almanya’ya kaçmış.

Bu Şeref Ateş denen adamın atanması için kim referans oldu, kim kefil oldu ve kimlerin imzasıyla atandı bunların da hesabı sorulması lazım.

Ak Parti bu kadar şaibe potansiyeli olan birini böylesine önemli bir göreve atamışsa belli ki adamın güçlü referansları var. İlgili kurumlar bu referans olan  isimleri de açıklasınlar ki artık kimse rastgele birilerine kefil ve referans olmasın.

Söz konusu CHP’li belediyelerindeki yolsuzluklar olunca feryadı koparan Ak Partili dostlar, bakalım bu konuda neler söyleyecekler.