YOLA YOLCU YOLCU'YA DA YOL GEREK

İslamın kendisine izzet ve şeref verdiği kimsenin 'ben Müslümanım' demesi kafidir

YOLA YOLCU YOLCU'YA DA YOL GEREK
TAKİP ET Google News ile Takip Et

İslamın kendisine izzet ve şeref verdiği kimsenin “ben Müslümanım” demesi kafidir. Çünkü İslam Allah’ın eksiksiz olarak gönderdiği dinin / sistemin adı, Müslüman da ona teslim olan ve onunla şereflenenlerin adıdır. Demek oluyor ki Müslümanı tanıtan en güzel ve en önce söylenecek söz Kur’ana göre “Ben Müslümanım”demektir. Önüne getirilen başka bir isimle isimlenmeye asla gerek yoktur.

(İnsanları ibadet ve itaat için) Allah’a çağıran salih amel (doğru, yararlı ve de sevaplı iş ve davranış sergileyen) ve “şüphesiz ben Müslümanlardanım”diyen kimseden daha güzel sözlü olan kimdir? Fussilet 33

Bu ayeti kerimeden aldığımız net bilgi ve özellikle kimlik tanımı bizi biz olarak tanımlayan ve Müslüman ismiyle var olma alanına hazırlayan ve bizi geleceğe taşıyan bir hayat kaynağı ve pratiği hakikatle hayatiyet bulan bir dinin mensubuyuz.

Bu din yaşayarak öğrenilir ancak. Sorun biz Müslümanlarda:biz yeniden hakikatle yüzleşmek zorundayız. Hakikat yolunda olanlara hem haklı diyoruz hakka tabi olanlara da Müslüman diyoruz. Her hak sahibinin hakkını hakkıyle verenlere de..

Müslümanın ameli boyutuna baktığımız zaman, örneğin maruf olmak yani marifet: fikrin ameli, tastik kalbin ameli , ikrar (hakkı hakkıyla haykırmak ve kimliğini belirlemek ) dilin ameli, tabiki amelde bedenin imanıdır. Tüm varlığımızla iman etmeliyiz.

İslam da hayat vardır. Zaten hayatın kendisidir islam. Dünyada da gereklidir,Ahiret içinde gereklidir. Bizi ahirete hazırlayan ve ebedi yurdu bize kazandıran bu dindir. Ahirete bizi taşıyanda bu dindir.

“Ölüm öncesi kişiye yaramayan bir din ölüm sonrasıda hiçbir işe yaramaz”. Diyen ve bu güzel tespiti ile güçlü ve isabetli bir yorumla dine yaklaşan Ali ŞERİATİ. Din dünya işlerini düzenlediği gibi ahirete de bizi taşıyarak ebedi mutluluğu kazandırıyor. Bizde din işleri ve dünya işleri diye bir tasnif yoktur. Bu dünyadaki işlerimiz bize ahireti kazandırır veya kaybettirir. “Dünya ahiretin tarlasıdır” ne ekersek onu biçeriz. İşte sünnetullah budur. Aksini idda etmek boş sözün kendisidir. Hayatı anlamamaktır. Sorumluluk almamaktır. İyilik yapanlar iyiliğin karşılığını görsünler, kötülerde kötülüğün karşılığını..

İnananlarla inanmayanlar, çalışanlarla çalışmayanlar bir olmasın. Haddini aşanların haddi bildirilsin. İlahi adalet hem bu dünyada tecelli etsin hem de ahirette VESSELAM…