YİNE AYLARDAN KASIM…

YİNE AYLARDAN KASIM…
TAKİP ET Google News ile Takip Et

“Yine aylardan kasım” diyordu ya Koray Avcı… İşte kasımdayız ve hatta tam ortasındayız bu hüzünlü mevsimin.

Şairlere en güzel şiirlerini yazdıran ilkbahar ve sonbahar mevsimi olduğu söylense de güz mevsiminin açık ara bir üstünlüğünü hem şiirlerde hem de şarkılarda görmek daha bir mümkün.

Bugün bir değişiklik yapalım ve  özel bir hafta sonu yazalım dedik. Anı yaşamak ve anı anlatmak istedik. Sonuçta eskilerin deyimiyle günün mana ve ehemmiyeti ile vaktin vacibi gereği sonbahar düştü gönlümüze.

 

O sonbahar ki;

Cemal Süreya’ya;

Eylül’dü.

Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız

Adımlarımızın kısalığı bundandı

Bundandı gözlerimin durgunluğu.

Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan,

Ellerin kadar ıssız,

Sen kadar zamansız molalar veriyordum

Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz.

 

Ümit Yaşar Oğuzcan’a

Bir eylüldü başlayan içimde

Ağaçlar dökmüştü yapraklarını

Çimenler sararmıştı

Rengi solmuştu tüm çiçeklerin

Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı.

 

Necip Fazıl Kısakürek’e

Aslında yaprak sıkılmıştı ağaçtan.

Bahaneydi son bahar.

Gelmişti ayrılık vakti.

Bir gözyaşı damlası gibi,

Damlayıp gidiyordum uzaklara.

Son bahar da bahanem oldu işte.

 

Turgut Uyar’a

Mevsim sonbahardır sessiz ve taze.

Nemli otlar, çekirgeler, solgun yüzün

Bir gülüş, bir mahzun bukle saçlarında

Bir eski çiçeği andırırsın yazdan.

 

Nihal Atsız’a

Sonbahardı… Seninle geçiyorduk o yoldan;

Topraklardan, havadan bir hüzün taşıyordu

Bize yaklaşıyordu.

 

Ziya Osman Saba’ya

 Allahım! Kararmasa şu göğün..

Dal senin, ağaç senin, döktüğün

Yapraklarla, mevsimlerle, gün gün,

Geçip gidişi ömrün…

 

Sezai Karakoç’a

Rüyalar bende kiraz gibi

Olur ve çürür bu mevsimde

Gün doğar ve yükselir de

Ben yatağımda bir kaptan.

 

 Ahmet Hamdi Tanpınar’ a

Durgun havuzları işlesin bırak

Yaprakların güneş ve ölüm rengi,

Sen kalbini dinle, ufkuna bak.

Düşünme mevsimi inleten rengi

Elemdir mest etsin ruhunu

Eser rüzgârların durgun ahengi.

 

Nazım Hikmet’e

Islak saçlarını güneşte kurut

Olgun meyvelerin baygınlığıyla parıldasın.

 

Yaşar Nabi Nayır’a

En güzel rüyaların bile bir sonu vardır:

Bir bahar rüzgârından alarak bir sabah hız

Mevsimlerin ömrünü yaşamıştı aşkımız.

Onu şimdi kaybettim ve şimdi sonbahardır.

 

 Yahya Kemal’e

Fânî ömür biter, bir uzun sonbahâr olur.

Yaprak, çiçek ve kuş dağılır, târümâr olur.

 

Ataol Behramoğlu’na

Düşmanlarımı bağışlıyorum

Daha çok seviyorum dostlarımı

Her uyanışımda

Eylül sabahının serinliğini

Yaprakların serinliğini

Yüreğime dolduruyorum

 

 

Edip Cansever’e

Baylar!

Bin dokuz yüz seksen birdeyiz

Karşınızda eylülün sesi

Ağustosa çekildi, eylülün sesi

Birazdan konuşacak

“Bu dünyada yaşamak can sıkıcı bir şeydir baylar.”

 

 Arif Nihat Asya’ya

Muhteşem yangını güz ülkesinin

Doymadan seyrine, bir gün kül olur.

 

Murathan Mungan’a

Eylüle girdim eylüle girdim

her ömrün bir eylülü vardır

onca yaşadım

şimdi bildim.

Dedirten güz mevsiminin son ayı kasım ayının son düzlüğündeyiz.

Dallardan düşen yaprakların süpürülmeden önceki son demlerini yaşıyoruz. Kadirini bilelim. İki yaprak düşünce bu ne kirlilik demeyelim. Kim bilir belki de ruhumuzun eksikliğini, hissettiği duygular ondadır ve bize çok iyi gelecektir.

Çıkaralım son baharın son günlerinin tadını. Ve düşelim hazanın hüzünlü yollarına.