Yıkım Bilançosu Açıklansın
Manşet Haber: Elazığ gündemi ile ilgili basit konularda bile açıklama yapan muhalefet partileri ve STK'ların, yıkım yolsuzlukları iddiaları üzerine sessizliğe gömülmesi anlamlı bulundu. İl Özel İdaresi tarafından ihalesiz ve mevzuata aykırı olarak verildiği iddia edilen yıkımlardaki usulsüzlüklere savcılık el attı ancak ana muhalefet de dahil diğer siyasi partiler susmayı tercih etti. vatandaşlar, kamu kurumlarının, açık ve şeffaf ihale yapmadan bugüne kadar verdiği yıkımlarda devletin ne kadar zarara uğratıldığını ve bu rantın kimlere ve ne amaçla verildiğini merak ediyor.
24 Ocak 2020 depreminin ardından vatandaşa ve kamuya ait ağır hasarlı binaların yıkımlarının, resmi mevzuata uygun olarak şeffaf ve katılımcılığı ve rekabeti sağlayacak şekilde açık ihale yerine, belirli kişilere el altından verildiği iddialarının olumsuz yansımaları devam ediyor.
AÇIK İHALEDEN NEDEN KAÇINILIYOR?
Kamu kurumlarının uhdesinde bulunan yapım ve yıkım işlerinin kanunda belirlenmiş ve yönetmeliklerle tek tek sıralanmış şekliyle neden açık ihaleye çıkılmadığı ve ihalelerin bazı kişilere el altından ve ihalesiz verildiği merak ediliyor.
Kamu kurumlarının ve bu kurumlarda görevli idareci ve memurların, gelecekte yargılanmalarına sebep olacak bu usulsüz ve kanunsuz iş verilmesi uygulamaları ile kamunun ciddi anlamda zarara uğratıldığını ifade eden vatandaşlar, bu yanlış uygulamaların yargıdan döneceğine inandıklarını ifade ediyorlar.
7 BİN BİNA VE MİLYARLIK ZARAR
Elazığ’da yaşanan depremin ardından yaklaşık 7 bin bina ve 45 bin bağımsız bölümün yıkıldığını ifade eden vatandaşlar, yapılacak açık ihale ile devletin kasasına girecek ve eski hesapla katrilyonu bulan paranın farklı şahıslara gittiğini ve bu konuda kamunun ciddi anlamda zarara uğratıldığını belirtiyorlar.
RAKAMLAR AÇIKLANSIN
Depremin ardından bu güne kadar özel ve resmi kurum ile bağımsız bölümün yıkıldığını, bu işlemler için kaç ihale yapıldığını, ihaleli ya da ihalesiz olarak özel şirketlere verilen yıkımlardan dolayı devletin kasasına ne kadar para girdiğinin yazıldığı resmi bilançonun yayınlanması gerektiğini ifade eden vatandaşlar, bu konuda ilgili kurumların resmi açıklama yaparak kamuoyunun merakını gidermeleri gerektiğini belirtiyorlar.
KAMU MALI DENİZ Mİ?
Depremde devletin mağdur hemşerilerimizin mağduriyetini bir an önce gidermeye yönelik adımlarına rağmen, bazı yerel yöneticilerin ve bazı bürokratların açık ihale yapmak yerine yıkımları ihalesiz vermelerinin hem görevi kötüye kullanmak hem de kamuyu zarara uğratmak olduğunu ifade eden vatandaşlar, bu duruma bugüne kadar dur diyecek bir yöneticinin olmamasının da şehrimiz adına büyük bir kayıp olduğunu ifade ediyorlar.
MUHALEFET SUSKUN
İlimizdeki sorun ve problemler için zaman zaman açıklama ve beyanatlarda bulunan muhalefet parti milletvekili ve il başkanlarının göz göre göre cereyan eden bu olaylara sessiz ve kayıtsız kalmalarına da bir anlam veremediklerini belirten vatandaşlar, bu tavır ve duruşlarıyla muhalefet partilerin de sorgulanması gerektiğini dile getiriyorlar.
İlimizdeki olumsuzları bugüne kadar anında gündeme getiren ve Hakimiyet Gazetesi olarak bizlerin de takdirini kazanan CHP Milletvekili Gürsel Erol’un bu konu hakkında haberin yazıldığı saate kadar susmayı tercih etmesi dikkatlerden kaçmadı. Önümüzdeki günlerde konu hakkında açıklama yapıp konuyu gerekirse TBMM’ye taşıması beklenen Erol’un tepkisi merak ediliyor.
İlimizde bulunan diğer muhalefet parti il başkanları ve sözcülerinin de konuya duyarsız kalmasının ilkeli ve dürüst siyasetle bağdaşmadığını ifade eden vatandaşlar, bu konuyla muhalefetin de önemli bir sınav verdiğini dile getiriyorlar.
KİMDEN KORKUYORLAR?
Yıkım ihaleleri konusunda basın- yayın kuruluşlarında gündeme gelen bazı olumsuzluklara ve Malatya ilinde geçmişte bir okulun yıkılmasının yargıya taşınması ve yetkililerin ceza aldığı iddialarına rağmen, Elazığ’daki ihalelerin hala yasal mevzuata uygun ve açık olarak yapılmayıp birilerine el altından verilmesi ve arkasından da yasal mevzuata uygun hale getirme çabalarının suç olduğunu ve ciddi anlamda kamu zararı oluşturduğunu ifade eden vatandaşlar, bu konuda hala ısrar eden bazı bürokratların bu tavırlarının anlaşılmaz olduğunu, kim ve kimlerden çekinerek bu olaylara devam ettiklerine de bir anlam veremediklerini belirtiyorlar.
VALİ ADINA KARAR VERENLER Mİ VAR?
İlimizde yıkım ihalesi yapmaya yetkili kurumlar olan İl Özel İdaresi Genel Genel Sekreterliği ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğündeki bazı bürokratların ilin valisinin kendilerine verdiği yetki ve inisiyatifi doğru kullanmayarak belirli kişilere yıkım verdiklerini iddia eden vatandaşlar, bu uygulamanın ilimiz Valisi Erkaya Yırık’ı da zor durumda bıraktığını ifade ediyorlar.
AÇIK VE ŞEFFAF İHALEYE DÖNÜLMELİ
Bugüne kadar değişik zamanlarda ve ihalesiz olarak bazı kişilere verilen yıkımların hem kamuyu zarara uğrattığı hem de devlete olan güveni zedelediğini ifade eden vatandaşlar, en son yaşanan Harput Çocuk Evleri Koordinasyon Merkezi Müdürlüğü binası yıkımıyla ortaya saçılan hukuksuz ve usulsüzlüklerin ardından olaya savcılığın el koyması ve kanunsuz olarak yıkımı yapılmaya çalışılan binadan sökülen malzemelerin korunması için 24 saat emniyet görevlilerinin nöbet tutması ile sonuçlanan olayın ardından, yetkililerin şeffaf ve açık ihale ile yıkımları vermesi gerektiğini belirtiyorlar.