Yerli dizi, yersiz şiddet!
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Gününde KADEM önemli bir çalışmaya imza attı. KADEM, Türkiye'de televizyonda ve dijital mecralarda yayınlanan ve en çok izlenen 14 yerli yapım dizinin şiddet haritasını çıkardı.
Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında geçtiğimiz yıl Türkiye’de televizyonda ve dijital mecralarda yayınlanan ve en çok izlenen 14 yerli yapım dizinin şiddet haritasını çıkardı.
KADEM’in 2023-2024 yıllarında en çok izlenen 14 Türk dizisi üzerine yaptığı araştırmada, 3 bin 13 kadına yönelik şiddet sahnesi tespit edilirken, kadına şiddette zirve yapan dizi de belli oldu.
14 YERLİ DİZİ TARANDI
KADEM’in “Medyada Kadına Yönelik Şiddet ve İzleyici Farkındalığı: Yerli Diziler Üzerine İnceleme” başlıklı araştırması çerçevesinde Türkiye’de 2023-2024 yıllarında televizyon ve dijital mecralarda yayınlanmış en çok seyredilen 14 dizi masaya yatırıldı.
KADEM’in yaptığı araştırmada dizilerde 3 bin 13 adet kadına yönelik şiddet sahnesi tespit edildi. İncelenen bölüm ve şiddet sahnesi sayıları dikkate alındığında dijital platformlarda bir bölümde kadına yönelik ortalama yedi şiddet sahnesi görülürken, TV dizilerinde kadına yönelik ortalama dokuz şiddet sahnesi düştü.
“KIZIL GONCALAR” BİRİNCİ
İncelenen TV dizileri arasında kadına yönelik şiddette bölüm başına 21 sahne ile “Kızıl Goncalar” ilk sırayı çekti. Onu 20 sahne ile “İnci Taneleri” ve 17 sahneyle “Yalı Çapkını” takip etti. Tespit edilen kadına yönelik şiddet sahnelerinde yüzde 51’le psikolojik şiddet ilk sırada yer aldı.
‘Şiddete Seyirci Kalma’ kampanyasının zeminini oluşturan araştırma sonuçları, KADEM Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu’nun da katıldığı toplantıda paylaşıldı.
Araştırmada, geçtiğimiz yıl Türkiye’de televizyonda ve dijital mecralarda yayınlanan ve en çok izlenen 14 yerli yapım dizi, kadına yönelik şiddet bağlamında incelendi. 14 dizide toplam 3013 kadına yönelik şiddet sahnesi tespit edildi. Bu dizilerde yüzde 51 oranında kadına yönelik psikolojik şiddet, yüzde 24 sözlü şiddet, yüzde 11 çok boyutlu şiddet, yüzde sekiz fiziksel şiddet, yüzde dört cinsel şiddet ve yüzde bir oranında siber şiddet sahnesinin yer aldığı belirlendi.
Ayrıca televizyon dizilerinde bölüm başına ortalama 834 saniye (13.9 dakika), dijital platformlarda ise ortalama 358 saniye (5.9 dakika) kadına yönelik şiddet sahnesi tespit edildi. Aradaki fark ise dijital mecralarda bölümlerin daha kısa olmasından kaynaklı.
“ŞİDDET EVİMİZE SIZIYOR”
Toplantıda konuşan KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu “Kadına yönelik şiddetin bütün türleri, diziler aracılığıyla evimizin içine sızıyor. Kadını ve aileyi şiddetten korumak sadece kadın derneklerinin değil, tüm toplumun ortak sorumluluğudur” dedi.
NORMALLEŞTİRİLMESİNE İZİN VERMEMELİYİZ
KADEM Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar ise “Ailelerin ekran karşısında en çok vakit geçirdikleri saatlerde şiddetin zihinlerde normalleştirilmesine izin vermemeliyiz” ifadelerini kullandı.
“DİJİTAL MECRA ÇOK SORUNLU”
Televizyon dizilerinde eskiye göre fiziki şiddetin sadece yüzde sekiz olarak yer aldığını gördüklerini ifade eden KADEM Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar; “Ama psikolojik, sözlü, cinsel şiddet gibi farklı şiddet türlerine geldiğimiz zaman hala yerli dizilerde yer verildiğini gördük. Televizyon içeriklerinin eskiye göre daha kontrollü olması sebebiyle daha güvenli olduğu, fakat dijital platformlarda içeriklerin daha sıkıntılı olduğu, şiddetin orada daha yoğun bir şekilde yer aldığını da gördük ama ne yazık ki dijital mecraların kontrolü ve güvenli hale getirilmesi çok daha zor.” dedi.
KARAGÖL: “DİZİLERDE KADINA ŞİDDET YERİNE, TOPLUMU İNŞA EDEN YÖNLERİNİ ÖNE ÇIKARTAN SENARYOLARA ÖNCELİK VERİLMELİ”
TV dizilerinde kadına şiddet sahnelerinin kötü örnek olduğunu ve şiddeti artırdığını ifade eden Elazığ Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Derneği Başkanı Gülnar Karagöl ise konu ile ilgili Hakimiyet Gazetesine yaptığı açıklamalarda şunları söyledi: “Kadına şiddetin örneklerini gerçek hayatta birçok noktada görürken ve örneklerine şahit olurken, özellikle yerli dizilerimizde de bu tür şiddet sahnelerinin artması, kötü örneklik açısından oldukça kaygı verici boyutlara ulaştı. Yerli dizilerimizde topluma faydalı mesajlar verme yerine kadına yönelik şiddet sahneleri, bu konudaki mücadelemize engel olmakta ve gölge düşürmektedir. Dizi yapımcıları ve RTÜK’ün bu konuda daha hassas olmaları ve kadına şiddet yerine, kadını yücelten, asli konumuna ve toplumu inşa eden özeliklerine vurgu yapan senaryolara ağırlık verilmelidir.”