Yeniden laiklik tartışması

Tartışma, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in Batman'da düzenlenen AK Parti merkez ilçe 8'inci olağan kongresinde kullandığı şu ifadelerle başladı: 'Sizin laiklikten anladığınız şey şu 1940'lı yılları hatırlayın, camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşın Kur'an-ı Kerim öğrenmesini yasaklamak. Siz bunları laikliğin gereği olarak yaptınız. O zaman sizin laiklikten anladığınız şey ile benim laiklikten anladığım şey aynı değil.

Yeniden laiklik tartışması
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Ben laiklikten bütün vatandaşların, hangi dine inanırlarsa inansınlar dini inanç ve ibadet hürriyetinin devlet garantisi altına alınmasını anlıyorum. Sen laiklikten, Müslümanların inanç özgürlüğünün prangalar altına alınmasını, yasaklamasını anlıyorsun. Kendi icat ettiğin bir laikliği bana dayatıyorsun. Bu olmaz. Üniversiteye başörtüsüyle gitmek isteyen çocuğu ikna odalarına almayı laiklik gereğiyle yaptınız. Kendi ideolojik bakış açılarını bize dayatmak isteyen birileri evrensel tanımlamalarla asla örtüşmeyen kavramları bize dayatıyorlar ve bizi bunun üzerinden eleştiriyorlar"

Ülkemizin kadim tartışma ve hatta ayrışma konusu olan laiklik meselesi bu sözler üzerine epey alevlendi.

CHP milletvekilleri yanında olaya sanatçılar da müdahil oldu ve Demet Akalın, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in "laiklik" ile ilgili sözlerine tepki göstererek, "İstifa etmenizi dört gözle bekliyorum" dedi.

Bakan Tekin, aslında laiklik ile bir dönem milletin inançlarına müdahale etme, yasaklama ve hatta bu ilke gerekçe gösterilerek yapılan haksız uygulamalara dikkat çekiyordu.

Bu gerçekler sadece tarihi kaynaklarda kayıtlı değil, o dönem şahit olanların beyanlarıyla da sabit gerçekler.

Peki, birde şu cümleleri okuyalım: “Ne olursa olsun toplumsal ilişkilerimizi güçlendirmek ve yaralarımızı iyileştirmek için geçmişte yapılan hataların sorumluluğunu almayı ve bunlar için birbirimizden helallik istemeyi bilmeliyiz. Benim liderliğini yaptığım partinin de geçmişte yarattığı derin yaralar vardır. Uzun süredir bu yaraları yaratan o sistemi değiştirmekle uğraştım şimdi ise dışarıya dönme zamanı. Bu yaraların kapanması için helallik isteme, helalleşme yolculuğuna çıkıyorum.”

Bu sözler bir önceki CHP Genel başkanı ve son cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Millet ittifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na ait. Kılıçdaroğlu sizce; “Benim liderliğini yaptığım partinin de geçmişte yarattığı derin yaralar vardır.” Cümlesiyle neyi kastediyor? Cevap ver Demet…

CHP’nin tek partili dönemde ortaya koyduğu ve milletin hafızasında o kadar derin izler bırakmış ki 50 yıldan beri iktidar vermediği bir CHP zihniyetinden söz ediyor ve bundan nedametin ve pişmanlıklarını dile getiriyor.

Demet Akalın, Kemal Kılıçdaroğlu bu cümleleri kurarken ve helallik isterken “hayırdır ne demek istiyorsunuz, ne yanlışlığı” deme cesaretini gösterememiş, kalkmış bugün tarihi bir resim ortaya koyan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e söz söylemiş ve istifaya davet etmiş.

En az Kılıçdaroğlu kadar tarihe objektif bakmamız ve ona göre tavır belirlememiz gerekirken, hala kelimeler ve kavramlar üzerinden kavga etmek bu ülkeye yakışmıyor artık.