YENİ TÜRKİYE'DEKİ YENİLİKLER

Biz eski kafalıyız ya her zaman bizi aptal yerine koyuyorlar

YENİ TÜRKİYE'DEKİ YENİLİKLER
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Biz eski kafalıyız ya her zaman bizi aptal yerine koyuyorlar. Bir “Yeni Türkiye” masalı uyduruyor, milletin anasını boyayıp babasına satıyorlar.

         Oysa yok öyle bir şey.

Türkiye yeni günlere değil, yeniliklere, aydınlıklara değil Türkiye eski günlere yani karanlık günlere doğru gidiyor.

         Evvel emirde örf ve ananemizi, aile terbiyemizi bozuyorlar.

         Bizim Türkiye’mizde her şey duru, her şey sade idi.

         Ahlak vardı, fazilet vardı, komşuluk vardı, insanlık vardı.

         Edep, hayâ vardı.

         Bunların hepsini yok ettiler.

                                                      ***

         Türkiye’mizde bir komşu bir yere gittiğinde evinin anahtarını komşusuna bırakmadan gitmezdi. Yeni Türkiye’de bir komşu bir komşunun şerrinden emin olmak için kapısına çelik kapı taktırıyor, yetmiyor demir kapıyla kapısını güçlendiriyor.

         Çünkü komşuluk ilişkileri sıfırlandı.

Güven yok oldu.

Yardımlaşma ve paylaşma unutuldu.

Ülke yüzde elli, yüzde elli veya “Bu senden bu benden” diye ikiye ayrıldı.

                                                      ***

         Eski Türkiye ifadesini kullanmak istemiyorum eskiden ülkemizde komşu evlerden birisinde bir cenaze çıktımı hiçbir komşu düğün dernek yapmaz, komşusu kefenlenirken hiç kimse gelinlik veya damatlık giyinmezdi.

                                                      ***

         Eskiden bir askerimizin burnu kanasa komutanlarının da yüreği kanardı. Çünkü o asker komutanlara emanet edilen canlardı. Onların canlarından, onların yaşamlarından komutanları sorumluydu.

         Yeni Türkiye’de yok böyle bir şey,

kim kime, dum duma…

14 Mayıs 2016 tarihinde sekiz şehidimiz toprağa verilirken bir askerimizin, şehit olduğu, iki askerimizin de yaralandığı haberi gelirken ordularımızın başkomutanı altı bin kişilik görkemli bir törenle kızını everiyor ve ülkenin Genel Kurmay Başkanı da resmi elbiselerini çıkartarak simokinli giysileriyle o düğünde şahitlik yapıyordu.

Bu düğün bir düğünden ziyade devlet tarafından yapılan bir devlet törenine benziyordu. Devletin bütün imkânları seferber edilmişti.

         Dünya kamuoyu önünde bu tören yapılırken;

         Uşak’ta 36 yaşındaki pilot teğmen M. Kerem Şahan’ın,

Ankara’da 36 yaşındaki Şehit Pilot Teğmen Burak Bikebahşi’nin

Gaziantep’te 29 yaşındaki şehit Astsubay Ömer S. Bakır’ın,

Yine Ankara’da 33 yaşındaki Şehit Astsubay Mekan Şahin’in,

Kayseri’de 38 yaşındaki Şehit Uzman Çavuş Nazmi Kapucu’ nun,

Afyon’da 27 yaşındaki Uzman Çavuş Muhammet Arı’nın,

Yine Kayseri’de 26 yaşındaki Uzman Çavuş İbrahim Akarsu’nun,

Niğde’de 26 yaşındaki Uzman Çavuş Fatih Özdemir’in,

Al bayraklara sarılı tabutları toprağa veriliyordu…

 

Analar, babalar, eşler, yavuklular ağlıyor, dost ağlıyor, düşman ağlıyordu.

Bunlardan Pilot Üsteğmen Burak Bikebaşhi geçen hafta sevdiğine evlenme teklifi yapmış sevdiği bu teklifi kabul etmiş olduğundan bu haftada düğün hazırlıklarına başlayacaklardı.

Onların alamadıkları muratlarını inşdigerah Sümeyye kızımız alır diyelim. Çünkü ben önümden geçen her düğün alayına tanıyayım, tanımayayım “Yarabbi sen bunları mutlu ve bahtiyar eyle” diye dua edenlerdenim. 

 

                                            ***

Yeni Türkiye konulu yazımıza devam edelim.

Yeni Türkiye’de hırsızlık, yoksulluk ve yolsuzluklar almış başını gidiyor. At izi it izine karışmış, kimin eli kimin cebinde belli değil.

Götüren götürene…

                                            ***

Yeni Türkiye’de altı yaşındaki kız çocuğunun evlenmesine fetva veren din adamı kisvesinde dinsizler türedi.

                                            ***

Yeni Türkiye’de yurtlarda kalan sabi sübyanlara cinsel istismarda bulunan sözüm ona eğitimciler türedi. Ve bu yurtlardan sorumlu sayın bakan “Bir kereyle bir şey olmaz” dedi.

                                            ***

Yeni Türkiye’de her şeyin sahtesini yapan sahtekârlar türedi…

                                            ***

Yeni Türkiye’de ahlak, fazilet ve kişilikler sıfırlandı…

                                            ***

Yeni Türkiye’de üç milyon Suriyeli istihdam edilirken kendi ülkesinde aşı işi olmayan milyonlar türedi.

                                            ***

Yeni Türkiye’de anayasamızın “Değiştirilmesi teklif dahi edilemez” denilen maddeleri değiştirilme yoluna gidildi.

Türkiye’nin ilk Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir.” Derken Yeni Türkiye’de yeni Cumhurbaşkanı  ”İlle başkanlık ille başkanlık” dedi.

                                            ***

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ülkemin ve milletimin karakterine uygun en iyi yönetim şekli cumhuriyettir” dediği ve anayasamızın birinci maddesinde “Devletin Yönetim şekli Cumhuriyettir.” İbaresinin yer aldığı yüz yıllık idare şeklimiz Yeni Türkiye’de başkanlık hevesleriyle değiştirilmek istenilmektedir.

                                                      ***

“Efendiler ve ey ulus biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ülkesi olamaz. En doğru en gerçek tarikat uygarlık tarikatıdır” diyen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e inat Yeni Türkiye’de şeyhler, dervişler ve müritler türedi.

                                                      ***

Atatürk’ün kara çarşaftan çıkardığı Türk kadınları Yeni Türkiye’de yeniden kara çarşafa girdi.

                                                      ***

Daha yazayım mı? Sevgili okurlarım.

Çünkü dert insanı söyletiyor.

Bizler derde alıştık, sizlere dertsiz bir ömür diliyorum.