YEMİŞİM SİZİN AKADEMİSYENLİĞİNİZİ!

Aslında Türkiye'nin değişmez kaderidir…

Yıllardır dağlarda ki teröristler ile mücadele edilirken, şehirlerde ki teröristler ile de aynı oranda mücadele

YEMİŞİM SİZİN AKADEMİSYENLİĞİNİZİ!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Aslında Türkiye’nin değişmez kaderidir…

Yıllardır dağlarda ki teröristler ile mücadele edilirken, şehirlerde ki teröristler ile de aynı oranda mücadele ediliyor.

Gün geçmiyor ki belli bir isim altında terör örgütüne destek çağrıları yapılmasın.

Özellikle bu tür çağrılar son günlerde daha da fazla artmaya başladı.Bir kaç gün önce yayınlanan bir bildiri de bunun ispatıydı…

Peki, kim yayınladı bu bildiriyi…

"Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" isimli bir gurup akademisyen.

Tabi ünvanları akademisyen olunca…

İnsan merak ediyor. Acaba bildirilerinde hangi bilimsel bir açıklamaya yer verecekler diye…

Bizlerde merak ettik ve yayınladıkları bildiriyi okumaya başladık. Keşke de okumaz olaydık. Bilimsel bir açıklamadan uzak tamamen terör örgütüne destek veren yalanlarla dolu bir metin…

İşin en acı tarafı ise kendi devletini lekeleyen bir zihniyetin kağıda dökülmüş bir hali…

Akademisyenlerin genelde bilimsel konular da açıklama yapmalarına alışkınız ama böyle bir yeteneklerinin de olduğunu yeni öğrenmiş olduk.

Tabiki toplanmış ne oldukları belli olmayan akademisyen kılıklı birkaç kişinin  yayınladığı bu bildiriyi bütün akademisyenlere mal etmek haksızlık olur…

Ülkemizde çok değerli akademisyenlerimiz var onların zekâsına ve bilgisine ülke olarak hepimizin güveni tam.

Şimdi gelelim…

Metinde yer alan en önemli satır başlarına…

İsterseniz analiz etmeye başlayalım…

1-Türkiye Cumhuriyeti; vatandaşlarını Sur'da, Silvan'da, Nusaybin'de, Cizre'de, Silopi'de ve daha pek çok yerde haftalarca süren sokağa çıkma yasakları altında fiilen açlığa ve susuzluğa mahkûm etmekte, yerleşim yerlerine ancak bir savaşta kullanılacak ağır silahlarla saldırarak, yaşam hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere anayasa ve taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış olan hemen tüm hak ve özgürlükleri ihlal etmektedir.

Çok Haklısınız…

Sur’da,Silvan’da,Nusaybin’de,Cizre’de,Silopi’de ve bir çok yerde sokağa çıkma yasağı keyfi verildi. Vatandaşlar çok huzurluydu devlet gelip huzuru bozdu. İnsanların yaşam haklarına saldırıldı. İnsan hakları ihlal edildi. Suçlu devlet değil mi?

2-Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesini, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını, gerçekleşen insan hakları ihldigererinin sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmasını, yasağın uygulandığı yerde yaşayan vatandaşların uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilerek tazmin edilmesini, bu amaçla ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin yıkım bölgelerinde giriş, gözlem ve raporlama yapmasına izin verilmesini talep ediyoruz.

Size katılıyoruz…

Kürt vatandaşlarımıza baskı ve katliam yapıldı. PKK bir terör örgütü değil bir direniş örgütüdür. Terörü devlet yapıyor… Değil mi ?

Şunu çok merak ediyorum…

Acaba yayınladıkları bu bildiriye kendileri inandı mı ?

Yaklaşık 40 yıldır ülkede masum insanların canına kıyan ,devletin polisine, askerine acımadan saldıran bir terör örgütü bu kadar masum gösterilebilir mi?

Yayınladıkları bildiri de terör örgütü ile ilgili bir tek cümle geçiyor mu?

Utanmadan bu devletin maaşı ile geçinen bir grup akademisyenin kendi devletine bu kadar kin ve nefret  tohumları ekmesinin altında yatan sebep ne?

 

Bu soruların cevabı çok basit..

Bu kişilerin  akademisyenlikle bir alakaları yok..

Bunlar tamamen terör örgütünün yandaşlığını yapan ‘’DİPLOMALI’’PKK’LILAR…

Bunun başka bir izahı yok…

 

‘’ELAZIĞ’LI AKADEMİSYENLERİMİZ İLE NE KADAR GURUR DUYSAK AZDIR’’

Hey benim güzel Elazığım…

Güzel Elazığ’ın vatanına milletine ve bayrağına bağlı aziz Elazığlım...

Yine tüm Türkiye’ye örnek olacak bir tepkiye imza attın…

Akademisyen kılıklı insanlara gerçek akademisyen nasıl olur bunun dersini iyi verdin…

"Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" isimli bir grup’un yayınladığı saçma bildiriye ilk tepki olarak Fırat Üniversitesi’nde  bir grup akademisyen geldi.

Fırat Üniversitesi’ndeki akademisyenler adına Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şekerci,Elazığ Adliyesine giderek suç duyurusunda bulundu ve gerçek bir akademisyen nasıl olur bunun dersini verdi…

Bravo Mehmet Hoca…

Bravo değerli akademisyenlerimiz…

Elazığlılar olarak sizinle ne kadar gurur duysak azdır…