YAZSAM MI ... YAZMASAM MI?..
Arkadaşlarım, dostlarım ve bazı sevgili okurlarım bana 'Yazılarınızı sert yazıyorsunuz biraz yumuşatınız' diyorlar
Arkadaşlarım, dostlarım ve bazı sevgili okurlarım bana “Yazılarınızı sert yazıyorsunuz biraz yumuşatınız” diyorlar.
Sözün burasında halk arasında dolaşan anonim bir hikâyeye yer vermek istiyorum.
*
Adam ceza evinden tahliye olacak arkadaşları yatağını yorganını hazırlamaya başlıyorlar adam “Aman karışmayın çıkar çıkmaz mahdigeremizde bir mikrop var onu temizleyip geleceğim” der. Ve yatağını yorganını almadan tahliye olur. Aradan aylar geçer adamdan ses seda yok derken bir gün hapishanedeki arkadaşlarını ziyarete gelir. Arkadaşları kendisine “Hani ne oldu mahdigerenizdeki mikrobu temizleyip gelecektin yoksa mikrop kendiliğinden mi temizlenmiş onun için mi gelmedin?” değince adam;
“Yok, kardeşlim yok eskiden bir yerde ya bir ya da iki tane mikrop bulunurdu şimdi mikroplar o kadar çok üremiş ki sayılarını sayamaz olduk. Temizlemekle bitmez bu ülkenin mikropları o yüzden gelemedim” cevabını verir.
*
Tıpkı günümüz Türkiye’sindeki gibi.
Bu ülkede kutsal değerlerimize sirayet etmiş o kadar mikrop, o kadar cahil o kadar, yobaz ve o kadar hain var ki bunları yazsam bir türlü, yazmasam bir türlü. Yazsam suç, yazmasam yüreğime dert oluyor.
Zaman zaman bu gibi % 60’lıkları yazsam mı, yazmasam mı? Diye tereddüt ediyor sonradan dayanamayıp yazıyorum.
Hadi siz gelinde milletime küfür edenlerle, milletin alın terini çalanlarla, millete hayvan diyen hayvanlarla, ülkenin temeline dinamit koyan soysuzlarla, askerime, polisime tetik çeken hainlerle ilgili yumuşak yazılar yazın.
Yazabilir misiniz?
Sizi bilmem ama ben yazamam arkadaş…
Ben bu ülkede hırsıza hırsız, haine hain, namussuza namussuz, hayvana hayvan demezsem yazı yazamam. Yazsam da yazdığım yazıdan haz alamam…
Bırakırım kalemimi gider evimde otururum.
EY TRT
Hani Cumhurbaşkanımızın kafası bozulunca “Ey Amerika, Ey Pensilvanya, Ey Eset, Ey Almanya” diyor ya benimde bu gün kafam bozuk “Ey TRT” diyeceğim Ey TRT…
Sen nasıl bir devlet kanalısın?
Sen nasıl Yüce Milletimin katkıları ile ayakta duran ancak bu yüce milletime “Hayvan” dedirten bir kanalsın?
Kuruluşunda tarafsızlık ilkesi var iken nasıl oluyor da her zaman ve her zeminde bir tarafta duran bir kanalsın?
Yazıklar olsun sana, yazıklar olsun.
TRT gibi köklü ve asil bir kuruluşu yobazlar kurumu haline getirdin.
Tarafsız olman gerekirken taraflı hale geldin.
Her zaman ve her zeminde birilerinin borazanını çalıyorsun.
Programların, haberlerin, dizilerin canlı değil yanlı durumda…
Artık bu milletin sana sevgi ve saygısı da kalmadı.
Elektrik faturalarımda sana ödediğim TRT payı haram olsun sana…
***
Adına “Ramazan Sevinci” dediğiniz sevimsiz bir programda insanlıktan nasibini almamış bir prof bu necip milletimin gözünün içine baka baka onları hayvanlıkla itham ediyor. “Namaz kılmayan hayvandır” diyor.
Bre cahil bu dediğin hangi ayette, hangi hadiste, hangi tefsirde var?..
Sen nasıl bu kadar cahil olabiliyorsun?
Allah’ıma şükürler olsun beş vakit namazımı kılan birisiyim. Velev ki mazeretim var kılamıyorum o zaman sen bana hayvan mı diyeceksin.
Bu sözleri sana yedirecek bir güç lazım ama o gücü nereden bulacaksın?
RÜTÜK dersen tam bir emir kulu, Cumhuriyet savcılarımızda görmüyorlar, duymuyorlar, karışmıyorlar.
***
Hazreti Ali Efendimiz diyor ki!..
“İlimle gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.”
Sen hiç ilimle iştigal etmedin mi be hoca?
İlim tahsil etmek senin orucunu mu bozuyor, kimyanı mı?
Vdigerahi merak ediyorum.
***
İşte böyle değerli okurlarım…
Bu gibi örneklerle çepe çevre sarılmış durumdayız.
Biz bu ülkede neler görmedik, neler işitmedik.
Bu ülkede;
İlim irfan yuvası olması gereken bir üniversitemizde bunun gibi yetkili bir densiz "Ben daha çok cahil ve okumamış tahsilsiz kesimin ferasetine güveniyorum bu ülkede. Yani ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış cahil halktır. “ diyerek bilim ve ilimi inkâr etmişti de kendisine kızmıştık. Bu pofu gördükten sonra kendisine hak verdim. Meğerse çok haklıymış.
***
Böylesine edepten yoksun söylemlere karşılık gelinde nezaketle yazılar kaleme alın olacak şey mi?
Ne diyor Ziya Paşa?
“Nush ile uslanmayanı etmeli tektir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir” bizim attığımız veya atacağımız kötekte elimizdeki kalemledir.
Biz haddimizi de biliriz terbiyemizi de lakin hadsizlere de, terbiyesizlere de verecek cevabımız vardır.
Mevlana Hazretlerinin dediği gibi…
“Her lafa verecek bir cevabım var.
Lakin bir lafa bakarım laf mı diye, birde söyleyene bakarım adam mı diye!”
İşte sözün özeti budur…