Taşa çıkıp olta tutmuş dalgaya
Kurşun çeker kanca dalgada titrer
Balık sağdan soldan vurur oltaya
Balıkçı kıyıda avını bekler
Deniz altı deniz üstü üretir
Deryalarda bin bir oyun türetir
Biribirlerini kırdı demektir
Sağdan soldan derlediği bebekler
Yardım eder şirin tutar lisanı
Aya gider coşturur hep insanı
Bir fit verir çiğnetir tüm yaşamı
Sanırsın ki omuzunda melekler
Atasözü yalan yanlış sayılmaz
Su uyur da ama düşman uyumaz
Olta tutan teknik dilli dost olmaz
Uyanın ey zeki cesur yiğitler
Ana yurtta bir ulus var emsalsiz
Göstermelik dostluklar hep temelsiz
Yeryüzünde yaşanır mı kardeşsiz
Birleş ibret alsın medeniyetler
Olta tutan oyun yapan maşacı
Beni bana vurdurmanın amacı
Medeni bir insan için çok acı
Bize dost görünen kötü niyetler
1970'li yıllarda sağcı ve solcuların sokaklarda kovalamaca yaptığı, hançerlediği, kurşunladığı günlerde İzmir Buca Şirinyer Vali Rahmi Bey okulunda öğretmenken Milliyet Gazetesinin baş sayfasında bu şiirim yayınlandı.