Hatırlarsanız yakın tarihimizde halkı sokağa davet edip de istenmeyen olayların yaşanmasına sebep olan siyasetçiler vardı. 2014'de Kobani Olayları diye bildiğimiz süreçte insanlar sokağa davet edilmişti. Çeşitli şiddet olaylarına katılanlar yüzünden can kayıpları yaşanmış ve büyük bir infial oluşmuştu. Aradan birkaç yıl geçtikten sonra bu çağrıyı yapanlar ve bu infiale sebep olanlar hukuk önünde hesap verdiler ve ceza aldılar.
Öyle her kafasına esen halkı sokağa çağırmamalıdır. Kendi kişisel ikballeri ve kendilerine yöneltilen bireysel suç isnatları yüzünden halkı sokağa çağırmak doğru değildir. Kitleleri sokağa çağırmak kolaydır fakat kitlelerin sokakta kontrol edilmesi kolay değildir. İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı ve etrafındakilere yönelik kent uzlaşısı ve rüşvet operasyonları sonucu hukuki süreç işliyor. Hukuk içerisinde her türlü eleştiri yapılabilir. Hukuki süreç devam ederken suç sabit olana kadar herkes masumdur. Ama daha hukuki sürecin başında halk sokağa davet edildi. Daha dün onlarca polis yaralandı. İddialar adi suçları içeriyor. "İhaleye fesat karıştırma", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme", "rüşvet" ve "irtikap" suçlarını örgütlü bir şekilde işlediklerine dair iddialar var. Bu suçlamalar mahkeme sonucunda doğru mu değil mi anlaşılacaktır elbet. Bize düşen işin siyasi veya hukuki boyutu değil sosyolojik boyutudur.
Üniversitede kendilerine sahte diploma ile ders veren hocalarına "yazıklar olsun bizi aldattın" diyecekleri yerde marjinal sol örgütlerin gazıyla protesto eylemleri gerçekleştiren gençlerin de bilinçli davranması ve gaza gelmemesi lazım. Akıl çok güzel bir nimet. Kullanmak lazım.
Sokağa vatan için, millet için, hürriyet için çıkılır, birilerinin maşası olmak için çıkılmaz.
Ülkenin bekası söz konusu oldu mu, bağımsızlık söz konusu oldu mu sokağa çıkılır. Birilerinin işlediği iddia edilen organize suç, yolsuzluk ve rüşvet suçlarına yönelik operasyonlar için sokağa çıkılmaz. Sorumluluk sahibi olması gereken makam sahipleri de sokak çağrısı yapmaz. Yapmamalıdır. Geçmişte bu çağrıları yapanlar hukuk önünde hesap verdiler.
Sokak çağrısı çok tehlikeli bir çağrıdır. Sokağa çağırmak öyle kolay olmamalıdır. Peki, insanlar sokağa ne için çağrılabilir? Bunu cevabını da yine yakın tarihimizde çok net bir örnek ile gördük. 15 Temmuz 2016'daki hain FETÖ darbe girişiminde gördük. Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla sokağa çıkan milyonlar ülkenin bağımsızlığını ve itibarını kurtardılar. Ve sokağa ne için çıkılacağının örneğini çok güzel bir şekilde kahramanca gösterdiler.
Sokağa vatan için, millet için, hürriyet için çıkılır, birilerinin maşası olmak için çıkılmaz.
