Taha Yusuf SARIGÜL

Milliyetçilik mi Cehalet mi?

Taha Yusuf SARIGÜL

İçişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Ömer Toraman yayımlanan mini Valiler Kararnamesi ile ilimize atandı. Hayırlı olmasını temenni ediyorum. Cuma gecesi çıkan 'malumun ilanı' bu kararname bizleri çok da şaşırtmadı.

Yeni valimiz Erzurumlu. Daha önce Kütahya ve Tokat Valiliği, öncesinde de Elazığ Vali Yardımcılığı görevlerinde bulunmuş. Şu an geldiği konum itibariyle de gayet tecrübeli bir isim. Zaten kamu oyunda bu konuyla ilgili pek eleştiri yok. Önceki vali ile yapılan 'acemi' eleştirileri ve 'Elazığ vali yetiştirme merkezi' gibi eleştiriler yerini bambaşka ve tehlikeli bir konuya bıraktı. Şimdiki mesele de yeni valimizin Erzurumlu olması. Eleştirecek konu bulmakta çok mahiriz. Tabi bu tartışma vali üzerinden yürümüyor sadece. Bir iki Erzurumlu il müdürü atanmasının ardından başlayan homurdanmalar Erzurumlu bir Rektör atanmasıyla ayyuka çıkmıştı zaten. Şimdi gelinen noktada ise şehri Erzurumluların yöneteceği olgusundan hareketle bir 'dar bölge milliyetçiliği' yapılıyor.

   Dar bölge milliyetçiliği diyoruz ama bence bunun adı düpedüz cahillik ve faşistlik. Her dönem çevre illerden ilimize görev yapmaya gelen bürokratlara yapılmıştır bu. Zihniyeti bozuk, aidiyetleri belli olan birkaç klik üzerinden yürüyor bu tartışmalar. Elazığlı yöneticilerin üstün başarısı karşısında Elazığlı olmayan bürokratların başarısızlığı sonucu bu hale gelmişiz sanki. Elazığlı olmayanlar başka bir ülkeden gelmişler sanki. Bizim bürokratlar iş üretmekten çok dedikodu üretiyor. Dışarıdan gelenler daha çok iş üretiyor. 

Çevre illere şöyle bir baktığımızda onlarca Elazığlı bürokratın çok önemli görevlerde olduğunu görüyoruz. Acaba komşu illerimizde de bizdeki gibi bir nezaketsizlik ve kabullenmeme durumu var mı? Çok uzağa gitmeye gerek yok. En yakın komşu illerimizden birini neredeyse Elazığlı'lar yönetiyor. Yine diğer komşularımızda birçok önemli kurumun başında ve yönetimlerinde Elazığlı hemşehrilerimiz var. Orda da aynı incitici ve itici dil kullanılıyor mu acaba? Hiç sanmıyorum. Zira sürekli gidip geldiğimiz iller. Onlardaki nezaketin ve hoşgörünün onda biri bizim bu dar kafalılarda yok. 

Yıllardır aynı kısır döngüyü yaşayıp duruyoruz. Milliyetçi olduğunu zanneden hastalıklı, cahil ve faşist zihniyetler yüzünden Elazığ bir adım ilerleyemiyor. Kendileri ne liyakat sahibidir ne de sorumluluk alırlar. Konuşmaya gelince herkesten çok konuşurlar. Sorumluluk almadıkları gibi sorumluluk alan kişileri de aşağı çekmek için canhıraş uğraşırlar. Hiçbirşeyi beğenmezler, herşeyi eleştirirler. Şehrin önündeki en büyük engel bu hastalıklı zihniyettir.

Milliyetçi geçinen bu dar kafalı zihniyetin şehre gelen ve Elazığlı olmayan her bürokrata bu şekilde davrandığını görüyoruz. Çünkü bunlar milliyetçi değil, cahiller. Cahilliklerini milliyetçilik maskesiyle örtmek istiyorlar ama nafile. Her fırsatta kinlerini kusuyorlar. 

Ne diyelim zihniyet bozuk niyet de kötü olunca ellerinden başka bişey gelmiyor demek.

Allah ıslah etsin.
 

Yazarın Diğer Yazıları