Öğretmenlik Meslek Kanunu bu günlerde mecliste görüşülüyor. Meclise sunulan ve kamu oyu ile paylaşılan taslakta olumlu yönlerle beraber olumsuz yönler de dikkat çekmektedir. Eksik bırakılan alanlar eğitim camiasının tamamını rahatsız etmiştir. Yıllardır mücadelesini verdiğimiz Kanunun çıkması güzel fakat eksik bırakılan taraflar Yasaya gölge düşürecek niteliktedir. Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısını TBMM Başkanlığına sunan AK Parti Milletvekilleri Nazım Maviş, Rukiye Toy ve Latif Selvi ile görüşen Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanımız Ali Yalçın kanun tasarısının beklentiyi karşılaması için eksikliklerinin tamamlanmasını istedi.
Özellikle kurulacak Öğretmen Akademilerinde öğretmenlerin 2 yıl boyunca asgari ücretin bile altında maaş ile geçinmeye mahkum edilmesi kabul edilemez. Bir kira parasını bile karşılamayacak 14 bin TL gibi düşük bir ücretin öğretmenlere reva görülmesi vicdansızlıktır. Bu konunun ivedilikle çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Kanun tasarısındaki olumlu, eksik ve olumsuz hususlarla ilgili görüş ve önerilerimizi şöyle sıralayabiliriz;
-Rotasyonun tasarıdan çıkarılması,
-Uzman ve başöğretmenliğe geçişte sınavın kaldırılması,
-Mevcut görevde olan tüm öğretmenlere 20 yıllık hizmet süresini tamamladığında 10 yıl uzman öğretmen şartı aranmaksızın başöğretmenliğe başvuruda bulunma hakkı getirilmesi,
-Yaz tatili ile ilgili tartışmaların tasarıya yansıtılmaması,
-Öğretmene şiddet ile ilgili caydırıcı hükme yer verilmesi
gibi adımları son derece önemsiyoruz ve bu adımları olumlu buluyoruz.
Bununla birlikte olumsuz bulduğumuz ve eksik kalan taleplerimizi de sıralayalım;
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda:
-Uzman öğretmenlikte 10 yıl, başöğretmenlikte 20 yıl şartı aranmasının uzun bir süre olduğunu teyit eden ve daha önceki bakan, şimdiki Meclis Eğitim ve Kültür Komisyonu Başkanı Mahmut Özer tarafından vaad edilen uzman öğretmenlik için 5 yıl, başöğretmenlik için 10 yıl hizmet süresi şartının aranacağı sözü dikkate alınmalı ve vaat ile taslak örtüştürülmelidir.
-Taslak metinde, Bakanlık bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken millî eğitim uzmanı, Bakanlık müfettişi, il millî eğitim müdürü ve yardımcısı, ilçe millî eğitim müdürü, şube müdürü, eğitim müfettişi ve yardımcısı, eğitim uzmanı kadrolarına atananlara, öğretmen kökenli olmalarına ve öğretmenlik kadrolarına geri dönmelerinin mümkün olmasına rağmen uzman/başöğretmenlik ünvanı alma hakkı tanınmamaktadır. Bu durum Bakanlığın idari kadrolarını kaybetmesine, bu anlamda ciddi bir şekilde personel sıkıntısı çekmesine neden olacaktır. Bu nedenle, bahse konu kadrolara atanmış olanlara da uzman/başöğretmenlik ünvanı için başvuru hakkı tanınmalıdır.
-Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik kaldırılmalıdır.
-Öğretmenlerin aile bütünlüğünün sağlanması için 3 yıl sözleşmeli çalışma şartı kaldırılmalıdır.
-Öğretmen adaylarının Akademide geçirdikleri sürelerin hizmet süresine dahil edilmelidir.
-4 yıllık yöneticilik süresi için önce sınav, sonra eğitim, daha sonra yeniden sınav getirilmesi düzenlemesinin gözden geçirilmelidir.
-Ek ders birim ücretlerinde artış yapılarak; ek ders gösterge rakamının 230’a çıkarılmalıdır.
-Kalkınmada öncelikli yörelerde çalışan yöneticilere, çalışanlara, öğretmenlere ilave mali haklar verilmelidir.
Bu saydığımız maddeler yasaya eklemediği sürece Öğretmenlik Meslek Kanunu hep eksik ve kadük kalacaktır. Bizler her platformda bu taleplerimizi ve beklentilerimizi dile getirmeye devam edeceğiz. Eğitim-Bir-Sen olarak geçmişten bugüne dile getirdiğimiz taleplerin ve beklentilerin hayata geçmesini istiyor ve bekliyoruz.
Bütün bu eksiklikler, TBMM’nin ilgili komisyonunda giderilmeli, komisyon ve genel kurul görüşmelerinde dikkate alınarak düzenleme konusu edilmelidir. Yasa eksiksiz bir şekilde çıkarılmalı ve eğitim çalışanlarının beklentileri karşılanmalıdır.
Taslakta olmasını gerekli gördüğümüz ve yine taslaktan çıkarılması yerinde görülen konularla ilgili olarak Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezimiz tarafından TBMM komisyonu ve grupları nezdinde çalışma ve girişimlerimiz devam edecektir.