Ona Duayen sanatçımız da diyebiliriz.
Duayen deyince; bir meslekte en eski, en kıdemli, en çok tanınan kişi aklımıza gelir. Ayrıca mesleğin en önde, en tanınan ve değer verilen kişisi olarak tanımlamak da gerekir. O bizim mesleğin en kıdemlisi, en eskisi, ömrünü bu uğurda geçirmiş insan olarak da tanımlanmak istenir.
Elazığ’da bir ses sanatçısı, bir musiki sevdalısı, bu yolda yıllar harcamış özverilikler göstermiş insan deyince, aklımıza öncelikle Naci Sönmez gelir. Ben onu 1971’lerden beri tanırım. Aradan tamı tamına 50 yıllık bir zaman geçmiş bulunuyor. Bu yarım asırlık zaman tünelinde Naci Sönmez, sadece kendini tanıtmakla kalmamış; Elazığ Musiki Cemiyeti ve Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, Faslı Bahar Türk Müziği Korosu ve Elazığ Belediye Konservatuvarı başta olmak özere birçok başarılara imza atmasını da bilmiştir.
Değerli sanatçımız 1948 Elazığ doğumlu.. Evli ve iki çocuk babası.. İlköğrenimi ile orta öğrenimini Elazığ’da yapmış, Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olmuş. Oğlu İbrahim ile kızı Ferahnaz da üniversite mezunu. Şu işe bakınız ki oğlu ve kızı da babaları gibi musiki alanını seçmişler. Sönmez ailesi, bir yerde musiki ailesi olarak çıkmış karşımıza. Baba musiki ile uğraşıyor, çocuklar musiki ile ilgili, sadece eşi Sevilay hanımefendi ev kadını olarak kalmış ama bu hanımefendi her vakit onların yanlarında olmuş; tıpkı bir sanatçı gibi onlara destek vermiştir.
Naci Sönmez, 1965-1966 yıllarında iki yıl süre ile Üsküdar Musiki Cemiyeti’nin faaliyetlerine katılmış ve İstanbul Radyosunda Türk Sanat Müziği korosunda da görev yapmıştır. Bu arada ud çalmayı da öğrenmiştir. Sonradan 1967-1969 yıllarında Ankara’da Türk Ocağı’nın bünyesinde faaliyet gösteren Türk Müziği Derneğinde de görev alarak büyük usta merhum Cinuçen Tanrıkorur’un eğitiminde Türk Sanat Müziği korosunda korist olarak hizmet vermeye başlamıştır. Durmayı sevmez Naci Sönmez aynı yıllarda Milli Kütüphane’de Türk Sanat Müziği korosunda, sanatçı ve ud öğretmeni olarak etkinlik göstermeye başlamıştır.
Zaman içinde birikimler arttıkça, öğrendiklerini başkalarına da öğretmek için bir Türk Sanat Müziği korosu kurmak onun için vazgeçilmez bir sevda olmuş. Bundan sonra bir tutku ile Elazığ’a gelerek 1970 yılının Temmuz ayı içinde Elazığ Halk Eğitimi Merkezi Müzik Kolunu kurmuştur. Bundan böyle düşlediği şeyler bir bir gerçekleşmeye başlamıştır. Bir başka özenle sazende-hanende ile müzik kolunun Türk Sanat Müziği korosunu oluşturur. Verdikleri ilk konserle büyük ilgi, büyük alkış toplar. Sanatçının en büyük mutluluğu, beklentisi de budur. Bu başarılı konser Naci Sönmez ile birlikte yola çıkanlara da yepyeni bir ufuk açar. Bundan sonradır ki 1971 tarihinde Elazığ Musiki Cemiyeti’nin temelleri atılır. Tamı tamına 22 yıl bu cemiyette başkanlık, Türk Sanat Müziği koro şefliği, solistlik ve ud öğretmenliği yapar. Çok sayıda öğrenci yetiştirir. Şimdilerde ülke çapında, TRT’de, Kültür Bakanlığı korolarında, üniversitelerde, birçok devlet okullarında ve özel müzik kuruluşlarında görev yapan ve sanatçı kimliğini kazanan öğrencileri bulunmaktadır. 1971’lerde kurulan Elazığ Musiki Cemiyeti’ne belediye başkanı olarak ben de üye olmuş ve bugüne kadar aralıksız üyeliğimi sürdürmeye çalışmışımdır.
Bu dernek, kamu yararına çalışan bir dernek olmuş, devletin koruması altına girerek bugüne değin varlığını sürdüre gelmiştir.
Zamanın akışı içerisinde bu cemiyet, Sönmez’in çalışmaları sayesinde hem varlığını sürdürmüş hem de 1991 yılında Elazığ’da Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’nun kurulmasını sağlamıştır.
Bütün bu çalışmaların canlı tanığı bir kişi olarak Sayın Naci Sönmez’i gönlümce kutluyor bundan böylede güzel çalışmalar bekliyorum.