Onu gördüğünüzde, sanki efsanevi Koca Yusuf'un ruhu canlanmış gibi hissedersiniz. Yüz hatları, o büyük pehlivanınkine benzer bir sertliği yansıtır. Konuşmaya başladığında ise, dudaklarından dökülen her kelime, güçlü ve etkileyici bir sesle yankılanır. Bu ses, asla yorucu değildir; aksine, dinleyeni adeta büyüler ve anlatılanları daha derinlemesine anlama isteği uyandırır. Konuşmasının temposu hiç düşmez, her anında bir tutku ve coşku hissedilir.
1948 yılında, Ağın'a sadece 4 kilometre uzaklıktaki Beyelması köyünde dünyaya gelen Hasan Ergün Yılmaz, hayatının ilk yıllarını maddi zorluklar içinde geçirdi. Köy hayatının getirdiği zorluklarla erken yaşta hayat onu ergin kıldı ve çalışmaya başladı. Gençlik yıllarında eğitimine ara vermek zorunda kalsa da, bu durumun böyle devam edemeyeceğini fark ederek, lise öğrenimi için Ankara'ya gitmeye karar verdi. Bu adım, hayatının dönüm noktası oldu.
Ankara'da lise eğitimini tamamladıktan sonra, ülkenin çeşitli şehirlerinde; Mardin, Gümüşhane, Malatya ve Elazığ gibi illerde Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nde görev yaptı. 26 Şubat 1979 tarihinde ise, doğduğu topraklara, Ağın'a Meteoroloji İstasyon Müdürü olarak atandı. 30 yıl boyunca bu görevini büyük bir özveriyle sürdürdükten sonra, kendi isteğiyle emekli oldu.
Görev yaptığı her kurumda takdir ve övgüyle karşılandı. Ancak onun için önemli olan, teşekkürler değil, vatan sevgisiydi. Bu sevgiyle dolu yüreği, işine dört elle sarılmasını sağladı. Öyle ki, 1980 darbesinin o zorlu günlerinde, sokağa çıkma yasağına rağmen, rasat vermek için meteoroloji binasına gitmekten çekinmedi. Karşısına çıkan askerlere, amacını cesurca anlattı ve işini aksatmadan yerine getirdi.
Vatan sevgisi, onun için sadece bir sözden ibaret değildi. Ona göre vatan sevgisi, korkmaktır, incitmemektir. Gür sesini sadece konuşarak değil, şiirleriyle de duyuruyor. Çünkü onun kullandığı kavramlar, ancak sağlam bir iman ve gür bir sesle dile getirilebilir. O, bu kavramların hakkını veriyor.
Ülkenin dört bir yanında görev yaparken ve vatan sevgisini yaşarken, şiir de hayatında önemli bir yer tuttu. Emekli olduktan sonra da bu tutkusunu sürdürdü ve "Dayıhan" mahlasıyla şiirler yazmaya devam etti.
Geçtiğimiz günlerde, Manas Yayıncılık tarafından yayımlanan şiir kitabının tanıtımı yapıldı. Arkadaşları, onun şiirleri hakkındaki düşüncelerini ve eleştirilerini dile getirdiler. Toplantı, Kanal Fırat aracılığıyla izleyicilere sunulmak üzere kaydedildi. Hasan Ergün Yılmaz, dostları tarafından yalnız bırakılmadı ve duygularını içtenlikle ifade etti. Toplantının sonunda, şiir kitabını katılımcılar için imzaladı.
Hasan Ergün Yılmaz'ın dünyaya söyleyecek sözleri var ve bu sözleri, 2007'de "Gürdür Sesim", 2012'de "Gönül Mirası" ve 2024'te "Böğürtlen Çiçekleri" adıyla yayımladığı kitaplarıyla dile getiriyor. Onu izlediğim bir programda, Peygamber Efendimiz'e (sav) yazdığı bir şiirle hafızama ve gönlüme kazındı. Şimdilerde ise, Manas Yayıncılık bünyesindeki kültürel faaliyetlere katılıyor. Dileğim, Hasan Ergün Yılmaz'ın o gür sesinin hiç sönmemesi…
“Dayıhan gözlemci, tecrübesi var / Sabırlı, sebatlı hoşgörüsü var / Her olur olmaza dik duruşu var / Kimseyi kırmadan kol kola girmek / Vatanda başı dik, her yeri gezmek.” Böğürtlen Çiçekleri kitabından.
