Selim Şengül

Kültürpark: Elazığ'ın Kalbi, Harput Sokağı

Selim Şengül

“Akar, hep akar. Hiç durmaz.” Yok olan Harput evlerinin acısıyla yüreğimiz daima sızlarken, geçmişimizin izlerini taşıyan eserlerimizi korumak ve geleceğe taşımak en büyük sorumluluğumuz. Ancak, elimizde somut bir tarihi eser kalmamışsa ne yapmalıyız? Bu durumda, eski belgelere ve fotoğraflara başvurarak, konuya hâkim mimar ve mühendislerle işbirliği yapmak mantıklı bir çözüm sunacaktır. Bu, sürecin ilk adımıdır.

Peki, Elazığ kültürünün, özellikle Harput özelinde düşünürsek, yok olmaması için ne yapabiliriz? İşte günlerce beni uyutmayan fikir. Gezdiğim şehirlerdeki güzellikler, bir ‘ah’ çekmeme neden oluyor. Neden Elazığ'da yok diye kendi kendime soruyorum.

Sokak; ahlakın, sanatın, felsefenin ve dini düşüncenin geliştiği bir çevre olarak, insanın bu dünyadaki vazifesini en üst düzeyde ve varlığının anlamını tamamladığı bir ortamdır. Bu idrak, şehir biçiminin oluşmasını sağlar ve insanın en üst gelişme düzeyine ulaşmasının temeli olur.

Mesela, şöyle bir sanat sokağı fikri nasıl olur? Elazığ'ın tarihi ve kültürel zenginliklerini yansıtan bir sokak hayal edin. Sokak boyunca dizili taş evler, geçmişin izlerini taşıyor. Ortama 50-100 metre mesafesinde Harput evleri konseptiyle evler eklenerek sokak oluşturulabilir.

Ben, yaşım itibariyle eski Harput evlerini görmedim. Her evin içinde farklı bir hikaye saklıydı.Tabii ki Elazığ'da bu durumu yansıtacak evler ve müzeler yok değil. Hakkı teslim ediliyor mu bilmiyorum ama son zamanlarda iyi şeyler yapıldı. Ancak bir dağınıklık söz konusu. Bunların farklı zamanlarda ziyaretçileri olacaktır elbette. Benim kastım ise sakin insanlardan ve Elazığ'a nokta kadar fayda sağlamak isteyen insanların toplanma alanı olması. Ziyaretçilerin gönlünde yer kapması için ise turizm, kültür ve tarihi alanlarda etkileyici bir mekan,  vazgeçemeyeceği bir sokak olmasını sağlamaktır.

Bu sokak, Elazığ'ın yorgunluğundan uzaklaşmak isteyenler için bir sığınak. Burada zamanın akışı yavaşlıyor, huzur ve dinginlik hakim oluyor. Sokakta dolaşırken keyifle inceleyebileceğiniz, kitaplar, müzeler, sanatlar ve zanâat ürünleri bulunmalı. Bölgemizin zengin tarihini ve geleneksel yaşam tarzını gözler önüne sererek, kaybettiğimiz değerlere duyduğumuz özlemi dindirecek. Sessizlik buradaki tek ses olmalı. 

Sokakta vaktini değerlendirmek isteyenler için parkta bulunan Türk mutfağı ve 1834 Dünya Mutfağı'nın bulunması misafirlerin daha uzun vakit geçirmeye vesile olacaktır.

Konum olarak düşündüğüm, Kültürpark içersinde bulunan en uygun alan kullanılabilir. Zaten Kültürpark'ın mimarisi ve peyzajı oldukça güzel. Burayı daha da nitelikli hale getirmek için böyle bir sokağa ihtiyaç olduğu aşikar. Burada her ne kadar bir yer göstermiş olsam da şehrimizde alternatif olabilecek birçok alan mevcuttur. Tarihi dokusu korunmuş, renkli binaları ile insanı büyüleyecek bir deneyim sunmalı.

Ülkemizde İzmir, Eskişehir, Malatya gibi birçok ilde sanat sokakları bulunmaktadır. Bu şehirlerin deneyimlerinden yararlanarak kendi şehrimizde de benzer bir proje hayata geçirebiliriz. Peygamber Efendimiz (sav)'in de buyurduğu gibi, önemli işlerde başkalarının görüşlerine değer vermek, doğru kararlar almamızı sağlar. Şehrimizi, ülkemize ve dünyaya en iyi şekilde tanıtmak için detaylı araştırmalar yapmanın yanı sıra, bu konuda tecrübe sahibi olan illerle iş birliği yapılmalı, onların hem başarılarını hem de karşılaştıkları zorlukları öğrenmeliyiz. Böylece, kendi projemizi daha başarılı hale getirebilir ve şehrimize katma değer sağlayabiliriz.

Sonuç olarak, Elazığ Kültürpark içinde bir sanat sokağı oluşturmak, hem şehir sakinleri hem de ziyaretçiler için büyük bir kazanım olacaktır. Bu proje, şehrin kültürel dokusunu zenginleştirecek, sanatın yaygınlaşmasına katkı sağlayacak ve Elazığ'ın turizm potansiyelini artıracaktır.

Burada en büyük görev Elazığ Belediyesi'ne düşmektedir. Belediye Başkanı Sayın Şahin Şerifoğulları, bu kapsamda yapılacak çalışmaları göz ardı etmeyeceğini, sanat için, tarih için yaptığı çalışmalara güvenerek söyleyebilirim. Çalışmalarının bazılarını sayarsak; Müzeler Şehri Elazığ Projesi kapsamında hayata geçirdiği Harput Musiki Müzesi, Basın Müzesi ve Hoca Hasan Hamam Müzesi'nin ardından Elazığ Kent Müzesi.

Kendisinin ifadesiyle: “Bizler, şehrimizin kadim kültür ve medeniyetiyle övünürken bu değerleri geleceğe taşımayı da önceliğimiz olarak kabul ettik. Medeniyetimize sahip çıkarak geleceğimizi inşa etmenin gayreti içerisinde olduk. Bugüne kadar aziz şehrimizin ruhuna, değerlerine yılmadan, yorulmadan sahip çıktık. Başta Harput'umuz olmak üzere kadim medeniyetimizin ihyasına yönelik çok kıymetli yatırımlar yaptık. Çünkü bu aziz şehir bizim sevdamızdır. Ve bu aziz şehre nakşettiğimiz her hizmet de sevdamızın tezahürüdür.” Benim temennim ise, sevdamızı bu aziz şehre nakşetmesi olur inşallah.

 

Yazarın Diğer Yazıları