Rüveyda Sadak

Reklam Raflarında, Filistin İnisiyatifi (!)

Rüveyda Sadak

7 Ekim’den bugüne… Hiçbir mantık, Filistin’in maruz bırakıldığı açlık, susuzluk ve mekânsızlığa bağlı çaresizliği açıklayabilir mi? Bu, vicdanın hoşgörüsü olmadığı gibi aslında doğrunun da yapılamayacak bir muhasebesiydi. Bombalar altında yaşam mücadelesi veren Filistin için bir ateşkes var mı ya da olabilir mi sorusuyla geçen, 10 ay… Dilde kolay fakat yaşam mücadelesi içinde bir Filistin bilir, zamanı da sıkıntıyı da. Ve böylece diplomatik bir gerçeği ifade ediyordu, Filistin’de coğrafya. Ya da bu bir problem değil bir deney olabilirdi! Aylardır hayalete dönen şehir, Gazze… Filistinli mağdur, çaresiz insanların belki de kobay olarak kullanıldığı bir deney denilebilirdi. Filistin’de, insanın varlığı ile yokluğunun fark etmediği bir kimya sürüyor. Ve üzülmek, en azından boykot ile karşılık bulabilecek bir terim idi. Aslında dış mekân öznelerin, Filistin kavramını bildiklerini umuyordu, küresel vicdan. Filistin’e dair neydi şefkat, merhamet, hoşgörü? Katliam, bombardıman ve izleriyle devamı bitmeyen gerçek bir dram bir çaresizliği ifade eden, Gazze. Yaşanılan hâlâ bölgesel bir sessizlik bir felaket iken kapitalin, sermaye gereksinimi ve reklam şekliyle renklendiği (!) görülüyor. Filistin’e destek olarak küresel kapsamlı boykot, bireysel inisiyatiflerle gerçekleştiriliyor. Filistin için bu bir merhamet bir vicdan diliydi. Ve olumsuz telkinin, gerçekliğinden bahsedelim ki... Bazı marketler ve benzer mekânların raflarında, seyre değer (!) alışkanlıklardan birtakım rutinler de mevcut. Söz konusu bazı paket ambalajların, kapital mantığı da bir o kadar şaşırtmıyor. İmajı, olumlu halde belirtmek gerekiyordu, öyle ya. Çünkü kavramların pek de önemi yoktu. Altı çizili ifade, ne olmalıydı? Hani şu, ‘made in…’ başlangıcıyla genelde china olarak ezberlere konu olan, yer coğrafyası için kullanılan ve sonuçta, ‘üretildi’ anlamını teşkil eden yüklemden bahsedilir. Hepsi bu. Fakat hangisi daha yerli ve daha sempatik sorusuna gelince, bu konuda matematik bile şaşkın olabilirdi. Çünkü üretimin arz-talep eğrisiyle bir ilgisi yoktu. Yani tamamen doğal (!) idi. Ve hâlâ devam eden ve geçerliliği süreklilik arz eden bir boykot… Tabirin doğrusuyla küreselin farkındalığı, Filistin için. Filistin’e dair boykot farkındalığı adına, devamlılığın sağlandığı görülüyor. Küresel vicdanın, kapital endeksli kavram karşısındaki merhametini açıklıyor, bireysel şefkat. Ve bilinmesi gereken şu ki vicdan için herhangi bir hesaplamaya gerek yok. Vicdan; bilmez kapitali, parayı, kâr-zararı. O halde boykot konusunda bir promosyon denebilir mi, yapay olanın, mekân doğallığı (!) için?
 

Yazarın Diğer Yazıları