Rüveyda Sadak

Neler Gördün, Ayasofya…

Rüveyda Sadak

Artık nasıl bir görüş alanıysa, akla ziyan ne ararsan….
Bu defa da Ayasofya kapısı…
Kapı… sadece bir kapı.
Yalnız bu değil, geçmişte farklı türden örnekleri de var tabiî ki.
Bir cami vardı. Yarım asırlık bir cami.
Altın mühürlerinin bir bölümü sırra kadem basan bir cami…
Ayrıca çalınan cami muslukları gibi vesaireleri artan ve bu gibiler diye biten bir durum özetle.
Toplumun, olması gereken normaline ters aykırılıklar bunlar.
Bir cami kapısı ya da kullanım amacı yönünde bir başka yapıya zarar vermeye çalışmanın kendisi zaten akıl almaz bir şey.
Sadece bunlardan ibaret değil tabiî ki.
Söz konusu maneviyat olunca, akan sular duruyor öyle değil mi?
Özellikle sınav öncesi öğrenciler için birtakım hurafe ve batıl inanışlar…
İnsanlar kendi amaçları doğrultusunda ( ki burada finansal bir katkı amacıyla) bir de isim vermeye çalışmışlar. Akıl fikir temennisi dileyelim..
Halka mı, tel mi bunu araç olarak amaç edinmiş bir mantık (!)
Hepsi dini değerleri istimal etmenin görselini gördüğümüz birtakım şeyler.
Yok yok bir çeşitlilik maalesef,  daha ne olsun.
Ağaçlara bezler, yakılan mumlar ve daha bir çok  batıl inançlar. Batıl diyoruz çünkü gerçekten batıl, boş ve patolojik vaka.  Tamamen yalan, tamamen yanlış olan ve hiçbir gerçekliği olmayan şeyler.
Doğru bu değil.
Ayasofya kapısını deforme ederek, değişik hobilere(!) bir yenisinin daha eklendiğini görmüş olduk böylece ve maalesef.
Allah ıslah etsin.
Kültürel ve manevi mirasa bir nebze saygı olaydı bari..
Artık ne diyelim.

Yazarın Diğer Yazıları