Gökyüzü Mavidir, Peki Değer Ne Renktir?
Rüveyda Sadak
Bir değil kapsamlı detayıyla çok konu her zamanki medya sosyalde. İnsanı boş bir levha (tabula rasa) misali ruhsuz bir yapıya şekil oluşturmak, son yılların bir özelliği olabilir. Bireylerin medya sosyalde, dini ve seküler kavramları ile filmlerin senaristik rolleri, değişmez bir bütün halinde devam ediyor. Bu bir kutsal mıydı ya da olması gereken bir olmaması gereklilik mi? Ya da bir islamofobi alışkanlık ile günümüz sekülerini toplumsala motive etmeye çalışmak, ileri bir statü idiyse bu sadece gereksiz bir çelişki olabilir. Bu toplumsal farkındalık gayreti miydi, gereksizliği ile. Aslında kültür endüstrisi olarak seküleri ifade edip, çoğu metayı teyit eden yine sosyal medya ve televizyon oluyor, rakipsiz. Çünkü artık bu bir tüketim şekli. Marka, kavramıyla farklı bir dünya oluşturuyor. Kapitale dair ürünler için hep bir son sürüm tercihiyle doğrunun, en iyi olduğu yanılgısı bir küresel oluşturdu. Maalesef kavramını kullanırken keşke yerine neden daha iyisi değil pişmanlığı ile kelime karmaşıklığına gerek yoktu. Pahalı kavramının popüler ile denk statüsü, parayı bir gereklilik olmaktan ziyade eşya kapsamlı işleviyle iyi marka görüntüsünü geleneksele seyrettirdi bile. Yapay sahne sosyal medya ve televizyon kapsamında sosyal sanılan her şey prestij (!) için teknolojide. Ve market mağazalara dönüşen modern internet çarşılarındaki tavsiye, yapay değil miydi? Öyle ya bu fırsat kaçmaz! Hangi fırsat? Kapitalin ihtisas sağladığı kavram, değerleri öteleyerek iktisattan ziyade para kavramını popüler kılıyor. Çünkü bu bir modern. Ve toplum, hızın fark oluşturduğu ekonomik mentali yaşıyor. Sosyal medyayı kompozisyona çevirmek bir alışkanlığa dönüşüyor. Sosyal medya platformlarında, bireysel listelerin, takipçi artışı ile gurur duymak, nasıl bir hiyerarşi olabilir ki sosyolojisini düşünelim. Önemli olanın nicelik değil, nitelik olduğunu fark edebilmek zor sanılsa da aslında kolay. Sosyal yanılgısı için asosyal gerçekli az olan rakam ve öte yanda sayısal veri akışı için sosyal olmak da ayrı bir tezat olmalı. Öyle ki ödüllenen/ödüllendirilen para piyasalı müzik için değeri; değersizleştiren sözde popüler, değerler sosyolojisinin farkına varılmasını sağlıyor. Toplum yaşamında geleneksel yerine gürültülü müziğin sözlerinin farkında olmadan, popüler sanılıp rağbet gösterilmesi bir o kadar manidar bir kelime idi. Neydi, gerçek doğru? Yıllardır bilinen gelenek kaynaklı saygı mı, araçsallaşan para değer mi?