Çarşıdan Alınan 1 ise 1000 Tane Ne İdi?
Rüveyda Sadak
Bu bir gıda bir sebze… Türetelim… Ne olabilir? Mesela elma? Kış mevsimi normalinde bile bulunabilmesi en azından bir tropikal mevsim meyvesi kadar zor olmadığından olsa gerek ve fakat elmanın hâlâ fahiş fiyat dengesinde sabitliğini muhafaza ettiğini görünce, elmayı elemek mümkün olabilirdi. Maydanoz, marul ve envai çeşit ürünlerden de bahsedilebilirdi, nitekim uçuk fiyatların yükselişiyle manipüle edilmesi daha reklamlı olamazdı. Ve söz konusu sebze…Adı, ‘Limon’ ve 1’den 100’e doğru devam eden rakamların sayısıyla 100 TL! Aslında önemli soru şu olmalı, manipülasyonu manipüle eden başka herhangi bir ürün var mı ya da varsa lütfen bilgilendirilelim. Fiyatların dalgalandığı ve devasa miktarlarda seyrettiği sabit bir gerçek var ki o da manipülasyondan başka bir kavram değildi. Arz-talep dengesinin, çalışan eleman yetersizliğine bağlı bir sorunsal olduğu aşikâr. Peki bu bir zam mıydı? Değil. Neden? Çünkü az olan ürünün 1 TL’den 100 TL’ye satışı ve aslında böylece satışa karşı alış için hangi doğru, neyi teyit edebilir? Alış, minimum ölçekte gerçekleştirilirken satışın, maksimum boyutlara yükselmesi bir manipülasyon ifadesi olmakla birlikte her geçen gün alışkanlığa dönüşen fırsatçılık kavramı, toplumu etkisi altına alan bir gerçekliği ifade ediyor. Maalesef artık bu bir meslek… Bir yanlışın doğru olarak yerleşmiş olması, önceki yıllardan alışılmış örnekleri hafızalara hatırlatıyor. Patates, soğan ve tabiî ki bir dönemin efsanesi ve neredeyse gündem başlığı olan, ayçiçek yağı. Gerçekte var olduğu halde agnostik kavram benzerliğiyle birebir alışkanlığa dönüşen, meşhur isim ayçiçek yağıydı öyle ya nesnenin doğrusu! Stoklarla koleksiyon ifade eden ve var ama yok sanılan çünkü var olunca fahiş fiyat mekanizmasının, manipülasyon ile sempati üretemeyeceği oldukça belirgindi. Dolayısıyla var olan ürünün, fırsatçılığa zaten engel olabileceğini düşündürdüğünden olsa gerek, ürünün var olması bir artı değer olarak görülmüyor. Aksine bir olumsuzluk teşkil ettiği bile düşünülebiliyor ve ürünün varlığı başka türlü manipüle edilemezdi. Bu da fırsatçılık kavramını, biriktirerek bir nevi konserveleştirme şekline denk olabilen alışkanlık göstergesiydi. Limon… Alışveriş konusunda var mı yok mu, belirsiz içerikli bir ürün olmanın inisiyatifini bile kullanamayan 100 TL gibi anlamsız bir tutardan bahseden de yine limon ve… Çarşıdan alınan 1 tanenin eve gelince artan miktarını, nar figürüyle belirlemede bir ölçüt olarak kullanabilmek manipülasyon gelenekselinde sadece örnekte mümkün bir gerçeklikti. Değeri 100 TL ve artmadıkça azalan miktarıyla sadece birkaç limon için herhangi bir ar-ge çalışmasına gerek olmamakla birlikte aslında var olamayan bir satın alamayışın senfonisi, tabiriyle yerinde bir kavram olmalı.