Ömer Enes YILAR

Meseleyi Kişiselleştirmeyin!

Ömer Enes YILAR

Oldukça yoğun ve üzücü bir haftayı geride bırakmış olduk. Bu hafta içerisinde yaşadığımız hadiselerin bazı konuların kişiselleştirildiğinden kaynaklandığını düşünüyorum. 

Bu hafta yaşadığımız kanyonlar meselesi konusunda aldığım tavır kişisel bir tavır değil tam aksine olması gereken davranışlardı ancak bu konu karşısında şehrimizin önemli kurumlarının karşı tavırları beni fazlasıyla üzdü.

Özellikle Mustafa Amca’ya yazılan ceza nedeniyle sabaha kadar uyuyamadığımı ve hakkım varsa helal etmediğimi belirtmek istiyorum. 

Gazetecilik etiği üzerine yazdığım yazıdan sonra aldığım geri dönüşlerle bu konuda daha fazla cesaretlenmiş biri olarak Elazığ’da sadece gazetecilik etiğinin değil kamuda görev alan herkesin kendi mesleki etik değerlerine uymasının birincil sorumluluğu olduğunu haykırıyorum. 

Kalemini satan gazeteciler var ve olmaya devam edecek..

Dairesine gelen vatandaşı azarlayan işini görmeyen kamu görevlileri var ve olmaya devam edecek… 

Fiyat şişiren, tartıdan çalan esnaf var ve olmaya devem edecek..

Asıl mesele; doğru iş yapanı, ahlaklı olanı, bu kirli düzen içerisinde temiz kalanı teşvik ve takdir etmek, sayılarını artırmaktan geçiyor. 

Yanlış yapandan korkarsak ve yanlışa karşı susarsak istemeden de olsa bunu teşvik etmiş olur yeni gelenlere düzen bu şekilde ona göre gelin demiş oluruz. 
Yanlış yerde duruyoruz haberiniz olsun. Bu meseleler şehrin menfaatlerine olan konulardır, bu konuları dile getirenler memleket, devlet sevdalılarıdır haberiniz olsun. Devlet mevzu bahisse akan kanımız durur ancak yanlışa yanlış demezsek de kör şeytandan farkımız kalmaz haberiniz olsun.

Yıkım meselesinde artık top yargıda olduğu için bir şey demiyorum.

Benim her düşüncem açık ve ortada, durduğum yer apaçık ortada… Özellikle kanyon meselesinde ‘doğrusunu bilelim’ şeklinde verilen açıklamada oluşan izlenim de apaçık ortada.

Beni kimseyle karıştırmamanız gerekiyor, bu durumu haber yaparken bir kurumu ya da yöneticiyi hedef almışım gibi bir algı ile yalanlama yapılıyormuş gibi bir açıklama yapılması beni o kadar çok üzdü ki.. 

Mesele nedir toplam 7 Km. yol talebi. 

Kanyonların turizm potansiyeli yok mu, hepimiz biliyoruz ki var. 

Fotoğraflar nerede çekildi, hepimiz biliyoruz ki Baskil’de…

Daha önceden bu konuyla ilgili aşık usandıran konular yaşandı mı, bilmek isteyene linkleri atarım….

O zaman böyle bir şeye ne gerek vardı. Kim bu meseleyi bu kadar kişiselleştirdi de durum bu noktaya geldi? Burada mesele ne bir kamu kurumunun ne de bir şahsın özel meselesidir, buradaki mesele devletinden 7 km. yol isteyen bir ilçe halkı ile, bunun duyurumunu haklı olarak yapan basın mensuplarının sorumluluğu yerine getirme bilincidir.  

Anlaşılan o ki suya çamur bulanmış, artık bazıları her talebi olanı art niyetli, her isteği olanı çıkarcı, her eleştireni düşman ve karşında sanıyor. Ancak dediğim gibi beni kimseyle karıştırmayın.

Ben konuşuyorsam bu şehrin menfaatini konuşurum. Ben bir şeyi; bu satırları, gazeteyi, televizyonu kullanarak istiyorsam bilin ki istediğim şey tüm Elazığlılar içindir. Kimsenin tarafında ya da karşısında değilim, bu şehrin menfaatine işler yapanın yanındayım. 

Burada artık meselenin uzatılmasının hiçbir anlamı olmayacak. Biz uzattıkça dışarıda birileri bizlere bıyık altından gülmeye devam edecek. Konu uzamadan mağdur olan Mustafa Amca’ya nasıl ki ceza yazmak için evine kadar gidiliyorsa, teselli etmek için de gidilmeli ve orada kanyonlara yapılacak yolun ve tesisin müjdesi verilmeli.
Bu meseleden, kanyonlar turizme kazandırılarak tüm şehir kârlı çıkartılabilir. Olaylara kişisel değil devletçi gözle bakmamız gerekiyor. Hepimizin görevi vatandaşın menfaatine, şehrin menfaatine işler yapmak değil mi zaten?
 

Yazarın Diğer Yazıları