Ömer Enes YILAR

Hele Hele!..

Ömer Enes YILAR

Kürt seçmenin büyük bir umutla destek verdiği ve HDP’nin terörden arınarak bir Türkiye partisi olması yönünde kamuoyunun büyük bir beklenti oluşturduğu, bu ülkede yaşayan Kürt vatandaşların kimlikliklerinden kaynaklı yaşadığı sorunlar var ise bunların çözülmesi için Meclisi adres gösterdiği ve bu kaynağın etkin kullanımı için lider seçtiği Selahattin Demirtaş, terörle arasına mesafe koymayıp tüm bu umut ve beklentileri heba ederek boşa çıkarıp tutuklanalı çok da uzun olmadı.

Bütün umut ve beklentileri boşa çıkan çoğu Kürt vatandaşının artık Selahattin Demirtaş gibi bir isme ne kadar destek vereceği de bu meselelerden sonra tartışma konusu haline geldi.

Ekonomi, dünyadaki askeri hareketlilikler, hayat pahalılığı, tarım ve hayvancılık, doğal afet riskleri gibi birçok önemli konu başlıklarının bugünlerde vatandaşın birincil gündemine girmesi ise bu tartışmayı bence daha da alevlendirmeli.

Kürt seçmenin yaklaşık 80 milletvekili ile birlikte Meclise gönderdiği ekibin başını çeken Selahattin Demirtaş, oluşturduğu hayal kırıklığının ardından acaba Diyarbakır da bile ne kadar destekleniyordur merak ediyoruz.

HDP’li siyasetçilerin bile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu kadar bu konunun üzerine düştüğünü sanmıyorum. Gün geçmiyor ki Kılıçdaroğlu, bu konuyla ilgili bir açıklama yapmasın, bir fikir üretmesin. 

Anlaşılan o ki yaşanması bu tavırlar nedeniyle mümkün olmayan bir gelecekte Kılıdçaroğlu’nun Genel Başkanlık yaptığı bir CHP iktidara gelirse yapılacak ilk iş Demirtaş’ın serbest bırakılması olacak. Bu durum bizlere, vatandaşın asıl sorunlarına bir çare bulma ufkundan oldukça uzak olan bu zihniyetin, Türkiye’yi bir adım bile öne götüremeyeceğini işaret ediyor.

Sayın Kılıçdaroğlu, kendini HDP’nin de lideri sanarak Diyarbakır’da; Demirtaş’ı kastederek “İktidara gelirsek derhal serbest bırakacağız, onun hiçbir suçu, hiçbir günahı yok’ diyor ya işte burada tüm zihniyeti ortaya koyuyor. Hele hele…

En başta hukukun üstünlüğünü tartışırız biz burada, bir kişinin suçlu ya da suçsuz olduğuna hukuk mu karar verir iktidar mı? Ya da bir insanın günahsız olduğuna kim karar verir?

Sayın Kılıçdaroğlu, az biraz anlıyorsak bu söylemler kesinlikle Batı’nın ve geçmişte Erdoğan’ı devirmek için muhalefeti desteklemeliyiz diyenlerin söylemiyle birebir uyuşuyor. Bir tavsiye vereyim onlar bu ülkenin siyasetinden bir zerre anlamazlar. Bu tavsiyelerle kurduğunuz cümleler size belki bir avuç oy getirecektir ancak vatandaşın sesine kulak verirseniz işte asıl başarıyı o zaman elde edeceksiniz.

İnsanlar, siz iktidara geldiğinizde kimin cennetlik ya da kimin cehennemlik olduğu sorusuna cevap bulmanızı beklemiyor!

Vatandaşlar artık, mazot yeniden 5 TL olur mu, gıda ve ulaşım fiyatları ucuzlar mı, elektrik, doğalgaz faturalarım eskisi gibi olur mu sorularına odaklanmış durumda. Siz bırakın Demirtaş’ın savunuculuğunu yapmayı da asıl işinize odaklanın.

***
Bir vesile ile bu şehre uzun yıllar hizmet etmiş, yatırım yapmış, istihdam sağlamış şehrimizin değerli iş insanlarından biriyle 5 dakikalık bir sohbet etme imkanımız oldu. Anladım ki ekonomideki bu durum vatandaşlardan çok işvereni zor duruma sokmuş. Maaş, vergi, sigorta, hammadde, ulaşım derken işveren bitme noktasına gelmiş. Bunun yanına bir de vefasızlık eklenmiş. 

Herkesin birbirini uyardığı şu ortamda ben de artık elimizi taşın altına koyma zamanı geldi falan gibi cümleler kurmayacağım. Ancak bakın, 40 yıl bir şehre hizmet etmiş bir insan, ’40 yıl hizmet ettim ama bu şehirde bir karşılığı – burada herhangi bir maddi çıkardan veya benzeri bir durumdan bahsetmiyor, tamamen vefasızlıktan dert yanıyor- yok’ diyorsa eğer demek ki bu insan bunu hissetmiş ve kırılmış. Bu kırıklık emin olun tüm nesline yansıyacak ve gelecek nesil, büyüklerimiz 40 yıl uğraştı bu şehirde karşılık bulmadı diyecek. Gelin Elazığ’ın gelecek halini siz düşünün artık!
 

Yazarın Diğer Yazıları