Kalıcı öğrenme nasıl sağlanır?

Yaparak ve yaşayarak öğrenme, öğrencilerin bilgiyi aktif katılım ve somut deneyimler yoluyla edindiği bir eğitim yaklaşımıdır. Bu yöntem, öğrencilerin derse etkin katılımını teşvik ederek, bilgiyi daha kalıcı ve anlamlı hale getirir. Öğrenciler, deney, gezi, gözlem ve atölye çalışmaları gibi etkinliklerle öğrenme sürecine dahil edilirler. Eğitim felsefecisi John Dewey, "Eğitim bir vazoyu suyla doldurmak değil, bir çiçeğe kendi tarzında büyüyebilmesi için yardımcı olmaktır" diyerek, yaparak ve yaşayarak öğrenmenin önemini vurgulamıştır. Dewey'e göre, en kalıcı öğrenmeler, bireylerin beş duyusuyla doğrudan deneyimledikleri ve yaşantılarını en çok etkileyen bilgilerdir. Bu yaklaşım, öğrencilerin problem çözme becerilerini geliştirmelerine, iş birliği ve iletişim yeteneklerini güçlendirmelerine olanak tanır. Ayrıca, öğrenmenin kalıcılığını artırarak, bilgilerin gerçek dünya uygulamalarıyla ilişkilendirilmesini sağlar. 

Sonuç olarak, yaparak ve yaşayarak öğrenme yöntemi, öğrencilerin aktif katılımını ve deneyimlerini merkeze alarak, öğrenme sürecini daha etkili ve kalıcı kılan bir yaklaşımdır.

Yaparak ve yaşayarak öğrenme yöntemini daha iyi anlamak için aşağıdaki görseli inceleyebilirsiniz.

Yaşayarak öğrenme, bireyin deneyimleyerek, uygulayarak ve aktif katılım sağlayarak bilgi ve beceri kazanması sürecidir. Bu öğrenme yöntemi, teorik bilginin pratikle pekiştirilmesini ve gerçek yaşam deneyimleriyle içselleştirilmesini amaçlar.

Yaşayarak Öğrenmenin Özellikleri:

•    Deneyim temellidir: Kişi bir konuyu okuyarak veya dinleyerek değil, bizzat yaşayarak öğrenir.
•    Aktif katılım gerektirir: Öğrenen birey sürecin içinde aktif bir şekilde yer alır.
•    Duyusal ve duygusal etkileşim içerir: Kişi hem fiziksel hem de duygusal olarak sürece dahil olur.
•    Hatırlanabilirlik yüksektir: Deneyimlerle öğrenilen bilgiler daha kalıcıdır.

Yaşayarak Öğrenmeye Örnekler:

•    Bilim derslerinde deney yapmak
•    Yeni bir dil öğrenirken o dili konuşanlarla pratik yapmak
•    Tarihi olayları dramatizasyon veya canlandırmalarla öğrenmek
•    İş hayatında staj yaparak veya proje bazlı çalışarak deneyim kazanmak
•    Rol yapma (role-playing) teknikleriyle sosyal becerileri geliştirmek

Bu yöntem, özellikle John Dewey, Jean Piaget ve David Kolb gibi eğitim bilimciler tarafından savunulmuş ve eğitim sistemlerinde aktif olarak kullanılmaktadır.