Malum bilirsiniz üç maymunu. Etliye sütlüye karışmayan, suya sabuna dokunmayan insanlardan bahsediyorum. Hatta kendini ilgilendirmeyen, hiçbir şeye karışmayan ve toplumun sorununu kendisinden uzak tutan bir insan tipidir üç maymun tabiri.
Bakınız bugün Filistin meselesini yakın zaman tarihinde incelersek karşımıza çıkacak olan Osmanlı Devletimizin batışı ile bire bir aynı olduğunu görürüz sadece figüranlar değişik…
Osmanlı Devleti’nin 1.Dünya Savaşına katılmasından hemen sonra İngiliz kuvvetleri 23 Kasım 1914’te Basra’yı işgal etmişlerdi. İşin garip tarafı Arap topluluğunun yanımızda yer alması gerekirken Osmanlı Ordusu Dicle nehri boyunca ilerleyen İngilizleri 1915 Eylül sonunda Kûtül‘amâre’yi ele geçirerek kötü planlarını bertaraf etti etmesine ancak 6 kuşatmadan sonra İngilizler Mekke Şerifi Hüseyin ile gizlice plan yaparak Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklandırmıştır. En nihayetinde İngiliz kuvvetlerinin Bağdat'ı işgal etmeleri de Irak’ın Türkler’in elinden çıkmakta olduğunu gösteriyordu.
Şimdi Arap topluluğuna bakıyorum ve gerçekten üç maymun tipinin nasılda buraya yakıştığını görüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın hep dile getirdiği “dünya beşten büyüktür” söylemi karşısında bir halkada toplanmayı ve katil İsrail’i bertaraf etmeyi açık konuşuyorum başaramadık…
İsmail Haniye’nin Tahran’da öldürüldüğü saldırının İsrail tarafından düzenlendiğini açıklaması sonrasında bilmeyenler bildi ki; Haniye'nin bir toplantısında kutlu davasının anlattığı esnasında ailesinin öldürüldüğü haberi verilmesine rağmen programını kesmeden devam etmiştir. Rabbim Şehadetini kabul etsin umarım insanlık ve Arap milliyetçiliği buradan ders çıkarır ki aklını başına alır.
Türkiye olarak bu katil İsrail’e sesimizi ve duruşumuzu net olarak göstermez isek yarın olacak kötü senaryonun içerisinde yer almak elzemdir. Yani ‘aman benim neyime’ demeyi bırakıp üç maymun zamanı olmadığını söylemek isterim ve aziz halkıma uyarıda bulunuyorum. Memlekette köpek meselesini bir rafa kaldıralım ve asıl karanlık tablonun farkına varalım.
Hülasa, bana ne demeyi bir kenara bırakalım ve mevzunun ciddiyetinin farkına varalım. İsrail’in Gazze ile sorunu olmadığını ve asıl konunun bölgesel bir rantın peşinde koştuğu aşikâr iken ülkemizin de bu tehdit altına gireceği bir o kadar nettir velhasılıkelam…