Muhammed KURŞUN

Şimdi Sıra Sanal Arsa Satışlarında

Muhammed KURŞUN

Kendine güvenen insan önüne çıkan sorun ve olaylara olumlu bakabilmelidir aksi halde mağlubiyet almaya mahkûmdur. Özellikle yetişen gençlik bu konuda sanal dünyanın verdiği cazibeler karşısında hayattan kopmaya hatta kendine olan güveni yitirdiğini düşünüyorum.

Sanal hayatın içinde yer alan kişilerin olaylar karşısında edindiği deneyimlerini doğru bir şekilde değerlendirildiğini düşünmüyorum hatta bunları sorgulama gibi bir durumda söz konusu dahi değildir. Tamamıyla yaşam kalitesini sanal ortama aktararak burada mücadele etmeyi sürdüren bir jenerik olduğunu unutmayalım.

Yıllar önce bunları yazdığımızda teknolojiye karşı bir duruş sergiliyorsun diyenler bugün gelinen noktayı inkâr edebilirler mi?

Sanal paralar, sanal evlilikler filan derken şimdide de sanal arsa alımlarını görüyoruz değil mi?

Sanal arsalar aslında gerçek dünyada aldığımız arsalardan hiçbir farkı yok. Bir sanal arsa satın aldığınızda bu arsa üzerine ev, ofis ya da işyeri inşa edebiliyorsunuz hatta bunu tekrardan satabiliyorsunuz. Bunları yapabilmek için kripto para alımı şart…!

İşin ilginç tarafı nedir diye sorarsanız, popüler yerlerde yer alan arsalar maalesef tükenmiş… pes valla!

İşin sonu nereye gidiyor derseniz lafı uzatmadan okuduğum bir hikâyeyi paylaşmak istiyorum ve bundan sonuç kim çıkarırsa kendisine diyorum…

Hindistan’da filleri yetiştirmek için, onları küçücükken kalın bir zincirle bir kazığa bağlarlarmış. Tabi bu yavru filin bu zinciri koparabilmesi, kırabilmesi ya da kazığı söküp atabilmesi mümkün değildir. Küçük fil önceleri bundan kurtulmak için tüm gücüyle uğraşır, defalarca dener ama sonucu değiştiremez, özgürlüğüne kavuşamaz. Yıllar geçer, fil kocaman olur. Bağlı olduğu kazığın ve zincirin onlarca katına gücü yetebilir artık ama fil asla böyle bir girişimde bulunmaz. O özgür olamayacağına inanmıştır, artık kırılamayan şey, filin zinciri değil inancıdır…!

Hülasa, mesele net mi?
 

Yazarın Diğer Yazıları