‘Proletarya Devrimi Çağında Milli Mesele’ kitabını okuyanlar aslında milli mesele konusunda anlattıklarımın ne maksat taşıdığını anlayacaklardır. Kitapta belirtilen milli meselenin ele alınışı, Rus Marksizm tarihinde iki aşamadan geçtiğini görmekteyiz. Birincisi burjuva demokratik devrimi genel meselesi ikinci ise sömürgeler meselesi haline geldiği zaman konunun bir dünya sorununa geldiği zaman…
Dünya konjektöründe aşırı sağ akımı gün geçtikçe varlığını hissettirirken bunun asıl kaynaklarını inceleyen sosyologlar ülkelerin bağımsız yönetilmeme ve birilerinin müdahale ettiğini, bununla birlikte ötekileşme ile halkın ayrımcılık yönünde oluşundan ötürü aşırı sağ akımın gündemde olduğunu sonuçlanmışlardır. Mesele o ki, konu milli mesele ile örtüşmüştür.
Belirli bir milletin çıkarlarını, özellikle egemenliğini ve öz yönetimini kazanmayı ve en önemlisi bunu ilelebet sürdürmeyi amaçlayan ideolojik fikirler meselenin milli boyutunu göstermektedir. Benim kanaatim, yıllardır ideolojik fikirlerin içerisinde yer alan biri olarak bu konunun daha perspektif bir hal taşıdığını söyleyebilirim.
Ülkemizin bu dinamiğini elbette patlatmak isteyen zihniyetler, Kayseri'de yaşanan ve insanlıkla alakası olmayan bu kötü konunun nerelere çekildiğini ortaya koymaktadır. Mekân olarak Kayseri ilimizin seçilmesi, fitilin ateşlenmesini sağlayacak milli dokunuşların olması elbette plan değil de ne?
5 yaşındaki sübyana tacizde bulunması ile baş gösteren olayların yankısı ve daha sonrasında Suriye'de Türk bayrağının yakılmasıyla perdenin nasıl açıldığı aşikardır.
Buradan necip Türk milletine çağrımızdır, sakın provokelere karşı dik duruşumuzu sergileyelim ve oyunun bir parçası olmayalım. Unutulmamalıdır ki, güçlü bir devletimiz var ve bu gibi oyunları bertaraf edecek kadar yürekli güvenlik güçlerimiz…
Hülasa, Alpaslan’ın dediği gibi; “Biz Türk milleti temiz bir milletiz. Biat nedir asla bilmeyiz. Bundan dolayı Tanrı bizi aziz kılmıştır”. Merhum Mehmet Akif Ersoy'un “Tükürün cephe-i lâkaydına şarkın, tükürün. Kuşkulansın, görelim gayretleri halkın, tükürün milleti alçakça vuran darbelere, tükürün onlara alkış tutan kahpelere!” sözü aslında anlatmak istediğimizin tümüdür velhasılıkelam…
Bu arada çeyrek finale çıkan Ay Yıldızlı Türk Milli takımımızı tebrik ediyorum. Ayrıca Erkekler İşitme Engelli Milli Voleybol Takımımız, dünya şampiyonluk maçında İtalya'yı 3-0 mağlup ederek ve altın madalyanın sahibi oldu tebrikler… Bayrağımızın her dalgalandığı coğrafyada Türk’ün varlığını hissettirmesi kadar güzel bir mesele var mı?
