Aklıma güzel bir fıkra geldi ve sizlerle paylaşmak istedim. Bir Karadeniz takımının yöneticisi, önemli bir maç için başka bir şehirden amigo getirir.
Amigo maçtan önce seyircilere tarif eder:
- Sağ kolumu kaldırınca, bizim takım için lehte. Sol kolumu kaldırdığımda karşı takım aleyhine bağıracaksınız. İki kolumu birden kaldırınca sessizlik.
Maç başlar, amigo sağ kolunu kaldırır:
- Ya ya ya, şa şa şa bizim takım çok yaşa!
Sol kolunu kaldırır:
-Yuuuuh!
İki kolunu kaldırır. Seyirciler hep bir ağızdan:
- Sessizluk, sessizluk!
Günlük yaşantımıza baktığımızda da amigo misali farkımız yok gibi...! Sürü psikolojisinden tutunda zengin fakir ayrımına kadar ne derseniz diz boyu. Yahu biz ne zaman adam olacağız?
Zenginler ve fakirler, tarihin neredeyse her döneminde biri en altta, diğeri ise en üstte olmak üzere toplumların temel ve dikkat çekici iki ana sosyal tabakası olma özelliğini yitirmedi ki…!
Maalesef İslâm, servetin aşırı ve toplumsal dengeye zarar verecek derecede belirli ellerde toplanmasına izin vermese de bizlerde yalakalık olduğu müddetçe biz bu işin üstesinden gelemeyiz dostlar!
Evet, Peygamberimiz; Müslümanların manen olduğu gibi, maddeten de güçlü olmalarını istese de git zenginin peşinden şak şakı yap dememiştir. Bu konuda toplumsal olarak kötü huyumuzdan vazgeçmemiz lazım aksi takdirde amigo misali hayatımızı yönlendirmeye devam edeceklerdir.
Geçtiğimiz günlerde iki haber dikkatimi çekti. Birincisi; iki yetim kardeşin hayal ettiği ama imkansızlıklardan ötürü gerçekleştiremediği SÜNNET töreni. İkinci haber ise tanınmış bir siyasetçinin oğlunun DÜĞÜN töreni. Öncelikle her iki tören için şahsımda sünnet olan kardeşlerime geçmiş olsun dileklerimi sunarak Rabbim damatlıklarını da nasip etsin dilerken genç çiftlerimize de bir ömür boyu mutluluklar dileklerimi iletmek istiyorum…
Şimdi haber niye dikkatinizi çektiniz diye soracaksınız bende bu soruya hemen cevap vermek istiyorum; evet yetim kardeşlerimizin organizasyonu yapan yardım derneği ve çekirdek ailesi hariç başka davetli göremedim. Burada şunu da söylemek isterim acaba davet edilmediler mi veya davete icap etmediler mi? Gerçi her iki sorunun cevabındansa bu kardeşlerimizin törenlerini coşkulu bir şekilde olmasını gönül isterdi aynen diğer düğün töreninde olduğu gibi…
Düğün töreninde kimler yoktu ki… Davetlilerinde hatta davet edilmeyip de icap edenlerden tutun, bürokrasi, iş dünyası yani maşallah diyelim coşkulu bir davetli topluluğu vardı. Dedim ya gönül isterdi ki bu kadar duyarlı olduğumuz noktalarda yetimlerimizin de yanında yer alalım. Gerçi davet edilmedik diyorsanız da zaman geçmedi ve genç kardeşlerimizin yanında yer alalım, onların yanında olduğumuzu ve sahiplendiğimizi anlasınlar.
Hülasa; böylece, toplumsal sınıflar ve tabakalar arasındaki ekonomik ve sosyal dengesizliği ortadan kaldırmanın da vesile olmak için adım atalım. Unutmayalım ki; ekonomik ve sosyal dengesizlik, adaletsizlikler Emevî devletinin sonunu hazırlayan en önemli sebeplerden biri olmuştur velhasılıkelam…
