Güzelim Türkiye’mde huzuru bozmak isteyen tarihte hep birileri vardı ve bugünde maalesef var. Birazda minimize indirmek gerekirse aile içi kardeşler arası nifak tohumundan, apartman huzurunu bozmak isteyenlerden, mahallede olay çıkarmaktan zevk alanlardan, şehirlerarası düşmanlık yapanlardan… vs gibi huzur bozmak isteyen hep birileri var!
Peki, bu kanı ve sütü bozukların sonu neden gelmiyor?
Dedik ya kanı da sütüde bozuk olduğundan olabilir mi?
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ'nin TBMM'de yeni yasama yılının başlaması ile birlikte mecliste DEM partiler ile tokalaşması birilerin zoruna gitmiş olmalı ki çomağı alıp karıştırmaya başladılar. Oysaki Sayın BAHÇELİ'nin "Yeni bir döneme giriyoruz. Dünyada barışı isterken, kendi ülkemizde de barışı sağlamak lazım lazım" açıklaması neden zorunuza gitti ki?
Şimdi akıllara gelen çözüm sürece mi?
Yahu bu ülkede çözüm süreci diye bir şey yok. Zamanında yapılmak istenildi ama Kandil’le bağlantıları elbette samimiyetsizliği ortaya koymuştur. Şimdi bu Kandil'den talimat almıyorsa zaten çözülmeyecek bir durum söz konusu olamaz net mi?
Bakın asıl sorun dışta yaşanan cehennem çukuru!
İsrail Ortadoğu projesi için yemin ettiklerini ve her defasında bununla ilgili haritalar medyaya servis ederken elbette bizim içeride bir olmaktan başka ne çözümümüz olabilir ki?
Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 1 Ekim Meclis açılışında İsrail’in gözünü Anadolu’ya diktiğini söylemesi elbette işin ciddiyetini ortaya koymaktadır. Ben buradan bir kez daha İsrail’in neden yemin ettiklerini yazayım siz artık yorumunuzu kendiniz yaparsınız. İsrail'in Tevrat’taki “Vadedilmiş topraklar” bahsiyle ilişkilendiriyor. Buna göre İsrail'in amacı Nil nehrinden Fırat nehrine kadar olan bölgede, ki Ürdün ve Lübnan’ın tamamıyla, Mısır'ın Sina dahil kuzey doğusu, Suriye'nin Batısı ve Türkiye'nin de güney topraklarından bir kısmında bir “Büyük İsrail” kurmaktır.
Hülasa içteki husumeti bir kenara bırakarak dünya konjektöründe meseleyi irdelememiz gereklidir. Canımızı yakacak kadar cesareti olanın, sonuçlarına katlanacak kadarda gücü olmalıdır velhasılıkelam…