28 Şubat süreci; Kimlerin hangi argümanları kullanarak nelerin peşinde gittiğinin, çağdaşlık ve medeniyet söyleminde nasıl hoşgörüsüz ve tahammülsüz davranıldığının, mana ilminde mangalda kül bırakmayanlardan kimlerin o manada kaybolduğunun, milletin mukaddesatında yer alan değerlere kimlerin safını belli ederek acziyetle teferruat dediğinin ve demokrasiye balans ayarı verdiklerini söyleyenlere kimlerin yalakalıkta sınır tanımadığının görüldüğü süreçtir.
O süreç, aydınlığı karanlık göstermek gayretinde olan kendisini kaybetmiş, kime hizmet ettikleri o gün gibi ortada olan bir kısım meczupların karanlık dünyalarıyla sahnede oldukları süreçtir.
Karanlıklarda dans edenlerin aydınlığı karanlığa mahkum etmek adına kendilerinden geçtikleri bir süreçti 28 Şubat.
Çanakkale’de “Ben sizlere savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” diyen komutanın emrine hiç tereddüt etmeden uyan o askerlerin göğsündeki imanı kendisine tehlike olarak gören, demokrasiye sözde ayar vermeye çalışan bir azınlığın kendisini kaybettiği tarihti 28 Şubat.
Komutanının emriyle bir saniye bile tereddüt etmeden şehadete giden bir milletin milli ve manevi değerlerini yani Çanakkale ruhunu artık kendisine tehlike olarak gören üniformalı çok küçük bir azınlığın ayarlarının bozulduğu tarihti 28 Şubat.
Dünya tarihinde hiç görülmemiş kahramanlık destanlarını kanlarıyla yazıp tarih sahnesine damgasını vuran bu asil milletin o destanları yazdırmasına sebep mayasında olan değer yargılarına bir itirazdı 28 Şubat.
28 Şubat süreci bu kadim milletin manevi değerlerini, milleti bölüp devleti yıkma mücadelesinde olan terör örgütü PKK’dan daha tehlikeli gören azınlık bir zihniyetin kendi beka mücadelesini verdiği bir süreçti.
Evet, 28 Şubat demokrasiye vurulan bir darbe, milletin mukaddesatına yapılan düşmanlık, Çanakkale ruhunun yok edilmesi, çağdaşlık ve medeniyet söyleminde karanlıkların aydınlığa tercih edilmesinin mücadelesi olduğunu göremeyenlerin sahnede olduğu bir süreçti.
Arpalığı kesilen rantiyecinin, faizcinin, ahlaksızın, yolsuzun ve kimliksiz acımasız kuvvetlerin Prof.Dr. Necmettin ERBAKAN Başbakanlığındaki hükümete açtığı yalan ve iftiralarla dolu kirli savaşın süreciydi 28 Şubat.
Bu süreç, enjekte zihniyetlerin bu milletin sağlam temeller üzerine bina edilmiş sarsılmaz zihnini vesayet altına almaya çalıştığı bir algı savaşıydı.
Evet,… Ve nihayetinde görüldü ki,
Bin yıl sürecek denilen 28 Şubat süreci, iki bin yıllık geçmişiyle tarih yazan bu milletin tarih yazmasına sebep değerleriyle savaşılmayacağının bir kez daha anlaşıldığı bir tecrübedir bu süreç