Kudüs mazlum ve mahzun…
Mazlum Kudüs kendi hal lisanıyla İslam âlemine sesleniyor.
Ağlayan Kudüs’ün lisan-ı haline İsrail havlıyor, İsrail’in havlamasına karşı Türkiye yüksek perdeden cevap veriyor, Arap yöneticiler tırsmış seyrediyor ve Müslüman halk sokaklara inmiş aslan gibi kükrüyor.
Tüm bunlara karşın İsrail dünyaya meydan okurcasına pervasızca saldırmaktan ve Kudüs benimdir demekten çekinmiyor.
Nitekim 1947 yılından bugüne kadar ki süreçte yaptıkları hep yanına kâr kalmış, yayılımcı politikalarıyla Filistin’i yutmaya devam etmiş ve bu devam kendisine aşırı bir cesaret vermiştir.
Kim bilir belki de iyice cesaretlenen zalim eceli gelmiş it misali…
Bu konuda anlamı derin ve hissiyata dokunan cümlelerle uzun uzadıya birçok yazılar kaleme alınmış, alınıyor ve yazılmış, yazılıyor. Onun için aynı yol ve yöntemle yeni ve uzun bir yazı yazmaya gerek görmeden,
Sadece diyorum ki;
Müslümanın içindeki Aslan inancıdır.
Uyutulmuş, unutturulmuş veya uyuşturulmuş o Aslan uyanıyor. Dolayısıyla Aslanlar meydana çıkınca çakalların payına kaçmak düşer.
Havlayanda tırsanda bilmelidir ki, uyanmaya başlayan aslan şimdilik kükrüyor. Ayağa kalkması an meselesi.