İlhami BULUT

Şiir ve O Şey

İlhami BULUT

Şiir; ‘anlamak’ anlamıyla dilimize girmiş olup; bu kelime anlamıyla da, şuurla da bir akrabalığı yok değildir.     

Biz; bu kelimesel anlama, hayatı anlamak olarak bir tamlama yaparsak aşırılığa kaçmış olmayız, sanırım.   

Şiir tanımı net değildir, daha doğrusu tek değildir, bu boyutu ile de ayrıca bir zenginlik içerdiğini düşünebiliriz. 

İnsanlar ‘biriciktir’ her insan bir biricik, o insanın diğer insanlarla olan ilişkisi ve irtibatı daha net belirler ve daha biricik kılar. Evlat, anne, baba, kardeş veya kan bağı bulunmayan bir sevgili irtibatında bu yalın olarak belirir. 

Şiir; şairi değil, karşıdakini biricik kılar, yani insanı biricikleştirir, öyle değil mi; şair kendisine mi yazar şiiri, sevdiğine havale eder, okuyucu sadece kendisi için mi okur, aldığını hayata yayar, buradaki sevgili her şey ve herkes olabilir. Yani sevginin kabzası şiir olur. Zaten, iyi bir okuyucu şiir yazmayan bir şairdir. Önemli olan hayatta şiirsel bir alan açmak değil midir! 

İşte bir şey vardır ki; o şeyle şiir çok uzlaşamazlar, aynı yerde bulunabilirler, o şeyin her yerde her zaman bir hükümdar gibi sözünün geçmesi halinde, şiir çeker gider, küser gider, neticede; bir gidişin soyut nesnesi olur velhasıl. 

Ama şiirin de sözünün geçtiği yerde o şey, haddini, bilir, büzülür. 

Şiir herkesi biricik kılma sevdasında iken o şey, sadece elinde, cebinde bulunduğu kişiyi biricikleştirme yönünde gücünü kullanır. 

Yani sahibinin dışında hemen herkese havlamak ister.

İşte o şey;  
Pare, dolaylı anlatımı, altın kırıntısı tevil yollu imajı ile dilimize giren PARA.  

Biri tüm insanlığı biricik, diğeri ise elinde bulunduğu bir kişi veya zümreyi biricikleştirme yönünde güç kullanır. 

Parası bol olan, şiirden uzaktır hükmü çıkmaz buradan, yine buradan, parası olmayan şiir gibidir. Yargısına da varılamaz.  

Herkesin haddini bildirmek; işte, şiir severlerin elindedir bu. 

Şiir ıslanırken, para çoktan bakla olur. 

Şöyle bir haber okumuştum; Amerikalı çok zengin bir iş adamının gencecik oğlunun; yastığının dibindeki intihar notunda şu yazılıymış, ‘her akşam elbise çıkar her sabah giyin’ usandım bu hayattan. 

İşte bu gencin bu notu hepimize, insanlık adına bir mesuliyet yükler.  

Paranın malum bir nominal değeri vardır, nedir o? Diyelim 200 Tl.’nin kağıt olarak mal oluşu 5 Tl ama o kağıt sana 200 Tl. kıymet ifade eder ve o gücü kullandırır. 

İşte şiirde; söze sınırsız bir nominal değer yükler, orijinal bir ebedi metin, yani, şiir; bir okuyucunun hayatta kapladığı alanı bir anda orijinal kılabilir.

Sana bir gözistan tasviri yapar ve birden diyebilir.  

Deli eyledi gözlerin, yürekten bakma öyle, 

Kalbini ısmarladım, şiirle karıştıracağım zamanı. 

İşte şiir ısmarlamayı bir yüreğe yaparken;  para, bu ısmarlamayı bir kasaba yapar.  

Her iki Pazar da bizim olabilir.  

Olmalıdır da.. 

Şiire devam... 

Yazarın Diğer Yazıları