İlhami BULUT

Kar

İlhami BULUT

Edebiyatımızda; Elhan-ı Şita (Kış nağmeleri) isimli şiiriyle Cenap Şahabettin; işlemiştir;
Bu merhum şairimiz:; bu şiirinin ilk bölümünde şöyle seslenir.

Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş,
Eşini gaib eyleyen bir kuş gibi karlar
Geçen eyyâm-ı nevbaharı arar…
Ey kulûbün sürûd-i şeydâsu,
Ey kebûterlerin neşideleri,
O baharın bu işte ferdâsı
Kapladı bir derin sükûta yeri
Karlar
Diyerek basbayağı karın sessiz mizacını resmetmiştir.
Ayrıca Şairlerimizden Ahmet Muhip Dranas ise Kar başlıklı şiirinde şöyle seslenir.

Kardır yağan üstümüze geceden,
Yağmurlu, karanllık bir düşünceden,
Ormanın uğultusuyla birlikte
Ve dörtnala, dümdüz bir mavilikte
Kar yağıyor üstümüze inceden
Biz de yine Kar isimli şiirimizde şu mısralara yer vermiştik.

acep bazen insanlara mı kızar bu gökyüzü
gerçi kuşlar da bahar renkli bir bahçe arar
gümüş tüllü perde ardında gördüğümüzü
usulca kapatır buz desenli buğulu aynalar

senin kudretli bir bakışınla sevdiceğim
garip gönlümde bin bir çiçekler açar
gel de kürele eriyip bitsin bu hasretim
efkarım bulut bulut şakaklarıma yağar

güneşin kanatlarında süzüldü zaman
yoksa bilmediğim bir iklim daha mı var
soluk soluğa eriyip gidiyoruz her an
bu karlar taşlara bir de gariplere mi yağar

çok mutludur belki şu kardan adamlar
bir sevda nefesi inip kalkmamış göğsüne
kalbimde çınlayan o ıslık renkli sevdalar
bir şarkı eşliğinde çığ gibi geliyor üstüme...
Günümüz Şairlerinden; Sivaslı Ömer TURAL. Bu şiirimiz için şu yorumu yapmıştır.Şarimizin gören gönül gözünün gördüklerine bakalım .Önce yağan kar tanelerine bakıp Gökyüzünün insanlara mı kızdığını düşünen şair kendisini o ruh halinden bir anda kopar mı. Kış mevsiminde yağan karın kuşlar için açan bir çiçek olduğunu. Gümüş tüllü perdenin ardındaki güzellikleri Buz desenli aynaların kapattığını ifade ederken Harikulade imgeler kulanmış. Şair alışıla gelmiş Yok efendim güldü, bülbüldü sözlerinin ısıt ısıt servis yap garsonluğundan uzak durmuş.

acep bazen insanlara mı kızar bu gökyüzü
gerçi kuşlar da bahar renkli bir bahçe arar
gümüş tüllü perde ardında gördüğümüzü
usulca kapatır buz desenli buğulu aynalar

Şair Bulunduğu alemden derhal başka bir aleme geçmiş. Gökte bir birine değmeden uçup yeren düşen kar taneleri Şairi ta ki sevgilisine götürmüş. Sevdiğinin gözlerindeki bakışlarında bir kudret görmüş . Açan çiçekleri görmüş. Gel kürele eriyip bitsin bu hasretim derken farkındalıktan uzak Hasreti eriyen kar tanelerine benzetmiş.

senin kudretli bir bakışınla sevdiceğim
garip gönlümde bin bir çiçekler açar
gel de kürele eriyip bitsin bu hasretim
efkarım bulut bulut şakaklarıma yağar

güneşin kanatlarında süzüldü zaman
yoksa bilmediğim bir iklim daha mı var
soluk soluğa eriyip gidiyoruz her an
bu karlar taşlara bir de gariplere mi yağar
Eriyen karlara sanki durun söyleyeceklerim var der gibi sorular yöneltmiş. Yağan karın taşlarla sadece gariplere mi yağar demiş,  Eeeee işte öyle Taş taş deyip geçmeyelim. Zalimlerin yanında, fetbazların yanında Taşta bir gariptir. Onun içidir ki Kar Gariplere ve yüreği sızlayan taşlara yağar. O taşlar siyahsa Beyaz kar taneleri nasıl da yakışır.

Şair kardan adamları çok mutlu olduklarını düşünmüş hissetmiş. Çünkü kardan adamların sevdaları ne baştadır ne yüreklerindedir. Sevda ateşi şairin yüreğindedir. Şairi duygulandırıp hüzünlendirip özlem hasreti çektirip eser üzerine üzerine.

çok mutludur belki şu kardan adamlar
bir sevda nefesi inip kalkmamış göğsüne
kalbimde çınlayan o ıslık renkli sevdalar
bir şarkı eşliğinde çığ gibi geliyor üstüme...

Şiirin babası İlhami BULUT hocamıza teşekkürlerimizi sunuyoruz. Tüm şiir severlere selamlar..Ömer Tural..
Şiirlere atfedilen önemi selamlıyorum..

Yazarın Diğer Yazıları