Öyle bir zamana tosladık ki: Rabbim yardımcımız olsun, manevi zenginlikler dibe vurmaya başladı;
Yunus Emre gibi Türk Şiirini başlatan eşsiz bir şairimiz ve şiirlerimiz var.
Kendi döneminde yaşadığı şehirde; on tane Fuzuli şiirini ezberden okuyamayana kız vermezlermiş, ne demek istiyoruz, devesi, katırından önce; manevi zenginliği dert edilirmiş.
Fenamı olmuş, o dönemde hemen hemen her evde Leyla isimli biri varmış, Fuzuli Leylü ve Mecnun’u yazdıktan sonra.
Gençlerimizin evlenmesi için ezbere şiire gerek olmasın ama; ara da bir göz atsak iyi olmaz mı diye düşünerek. Son şiirimi siz okuyucularıma armağan ediyorum.
*
ELAZIĞLI DERLER BİZE
Bordo beyazdır şehrimiz
Elazığlı derler bize
Fırat boyu boy vermişiz
Elazığlı derler bize;
Harput göbek adımızdır
Ay ve güneş lambamızdır
Çayda çıra marşımızdır
Elazığlı derler bize
Bereket var kalbimizde
Sevgi kaynar içimizde
Her ne varsa dilimizde
Elazığlı derler bize
Yolda kalmışlara yoldaş
Kimi bacı kimi gardaş
Vefa demektir arkadaş
Elazığlı derler bize
Orta yer Gazi Caddesi
Bando gibi gürler sesi
Vatandır beşik kertmesi
Elazığlı derler bize
Birden bire gelir aşka
Garibana çıkar arka
Elazığ’a mahsus marka
Elazığlı derler bize
Şeher yolu dik yokuşlu
Tarih kaplar sağı solu
Kimliğimiz Anadolu
Elazığlı derler bize
Elazığlı derler bize......