Hanifi Yavaş

Temiz Eller Operasyonu Türkiye'de

Hanifi Yavaş

Devlet bahçeli 2024 yılında yaptığı bir konuşmada,

"Bu kan içen vampirlerin iftira ve ihanet duvarı örmeye kalkışmalarının ağır sonuçları olacağını bilmeleri ihtarımdır. Sabrımızı taşırmasınlar. Tüm kanun dışı ilişki ağlarının farkındayız. Bakalım 'temiz eller operasyonu' nasıl oluyormuş, hepsine göstermek, hepsini yaka paça içeri tıkmak da hukuk devletinin varlık ve şeref konusudur."Bu konuşma çok dikkatimi çekmişti. Devlet'in sabırla beklediğini, her türlü yasa dışı hareketleri takip ettiğini ve günü geldiğinde operasyon yapılacağının haberini veriyordu.

Ülkemizde sosyal demokratların yönetimindeki belediyelere yapılan yolsuzluk ve benzeri operasyonlar başlayınca gençlerin bilmediği ve yetişkin bir çok insanın unuttuğu tarihi bir operasyonu hatırladım. Bu operasyonun ismi başlıkta olduğu gibi " temiz eller operasyonu" olarak tarihe geçmişti. İtalya'da ki bu temizliğin bizimle ne alakası var dediğinizi duyar gibiyim.

Bu operasyonun bizde yapılan operasyonlarla birçok ortak özelliği var. Bu operasyon İtalya'da yapıldı. Bizimle olan ortak özelliklerinden birisi İtalya'da ki Sosyalist Parti'li bürokratın rüşvet almasi olayı ile başladı. Bizdeki operasyonlarda sosyal demokrat parti olan CHP'nin yerel yönetimlerindeki yolsuzluk, rüşvet ve terörle iltisaklı kişilerin belediyelerde istihdam edilme olaylarına karşı başlatıldı.

İtalya'da cesur bir savcı ortaya çıkarak her türlü bürokratik ve siyasi risklere rağmen bu operasyonu başlattı. Bizde de İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in cesur, korkusuz ve kararlı duruşu ile operasyonlar başladı.

İtalya'da yaklaşık 3.500 euro rüşvet gözaltısı ile adli vaka gibi görünüyordu. Ancak soruşturma devam ederken yapılan itiraflar, yolsuzluğun çok büyük boyutta olduğunu ortaya çıkararak, İtalyan siyaset dünyasını yerle bir eden "Temiz Eller operasyonuna" yol açtı.

Aynı süreç bizde de devam ediyor. Şikayetler üzerine başlatılan soruşturma devam ederken yolsuzluk ve rüşvet çarkına dahil olan birçok kişiden gelen itiraflar ile devasa boyutlara ulaşmaya başladı. Ülkemizde de siyaset dünyasını yerle bir eden gelişmelere doğru süreç ilerliyor.

İtalya'da bir anda birçok siyasetçi, bürokrat ve yöneticiler kendilerini, duruşmalarda sanık sandalyesinde buluyordu. Bizdede aynı durum yaşanıyor ve soruşturma halkası gittikçe büyüyor. CHP'li birçok belediye başkanı ve yöneticileri daha şimdiden tutuklandı ve sanık sandalyesine oturmaya başladılar.

İtalya'da 1992-1994 yılları arasında süren soruşturmada yolsuzluk, rüşvet, şantaj, kamu finansmanı yasalarının ihlali gibi suçlamalarla siyasetçiler, yerel idareciler, kamu kuruluşlarının yöneticileri ve iş insanlarının da aralarında olduğu 4525 kişi hakkında dava açıldı, yaklaşık 1300 mahkumiyet kararı çıktı.

Bizde de soruşturmalar bir taraftan sosyal demokrat CHP belediyelerinde rüşvet ve yolsuzluk üzerine devam ederken, CHP kongresinde ki rüşvet ve usulsüzlük, İmamoğlu'nun yasa dışı yollarla aldığı diploması ve diğer yolsuzluk dosyaları ile hızla

büyümektedir. Bu operasyonlarda yüzlerce kişi hakkında dava açılacak ve mahkumiyet kararları ile sonuçlanacak gibi görünmektedir.

"Temiz Eller operasyonunun" bir diğer yansıması ise Hristiyan Demokrasi Partisi ile İtalyan Sosyalist Partisi gibi siyasetin önemli aktörü partilerin yok olması ya da dönüşmesiyle sonuçlandı.

Bizde de soruşturmanın gidişatı bu doğrultuda sürmektedir. Bu operasyonların siyasi sonuçlarıda olacaktır. Siyasetin önemli Partisi CHP'nin kongresinde ki delegelere dağıtılan rüşvet ve usulsüzlük iddiaları ile CHP'li belediyelerdeki yolsuzluklar, mahkumiyet ile sonuçlandığında ayrıca  imamoğlu'nun iptal edilen diplomasından sonra Türk siyasetindeki partiler ve aktörler tamamen değişecek, yani siyaset arenası yeniden dizayn edilecek gibi görünüyor.

Ülkemizde yapılan bu "temiz eller operasyonu" sadece siyasiler, işadamları ve bürokratlarla sınırlı kalmayacağı, özellikle kendilerini sosyal demokrat olarak gören "fondaş medyayada" sıçrayacağı görülmektedir. Bir kısım medya kuruluşu ve gazetecilerde bu soruşturmadan kendilerine düşen payı alacaklardır. Belkide bizdeki bu operasyon İtalya'dakinden daha büyük olacaktır. Ayrıca Türkiye'de teröre destek veren belediyelere kayyum ve devamında terör örgütünün kendini feshetmesi beklentiside bu "temiz eller operasyonunun" başka bir parçasıdır.

Ancak İtalya'da olduğu gibi bizdede başlatılan "Temiz Eller" operasyonundan sonra, siyasetin ve bürokrasinin yolsuzluklardan arındırılması gerçeğe dönüşmeyecektir.  Toplumun bir kesimi, aklını politik tarafgirliğe sattığı için bu operasyonların siyasi olduğunu düşünmeye devam edecek.

Bireysel ve toplumsal arınma sağlanmadığı sürece bu yolsuluk ve rüşvet çarkı bir başka zaman ve değişik aktörlerle yaşanmaya devam edecektir. Ama Devlet Bey'in dediği gibi bu operasyonlar, hukuk devletinin varlık ve şeref konusudur.

Yazarın Diğer Yazıları