Hanifi Yavaş

Siyonizm, İsrail, Din

Hanifi Yavaş

Siyonizm,Yahudilik ve Musevilik arasında teolojik bir bağ var mı?

Yahudiler İsrail devletini neden kurmak istedi?

Yahudiler neden üstün ırk olduklarına inanırlar?

Neden bütün insanların kendilerine hizmet için yaratıldığına inanırlar.

Bu ve bunlara benzer birçok sorunun kaynağının Siyonist Yahudiler'in inandıkları dinin olmadığını ve hatta "Siyonizmin felsefi olarak da din ile alakası olmadığına" inanarak bunu yazan ve konuşan birçok kişi ile karşılaşıyoruz.

Hatta buna delil olarak Siyonizmin fikir babası Theodor Herzl'in dini inanışlarının zayıf olduğunu ve bazı Siyonistlerin de ateist olduklarını ileri sürerek bu tezlerine inandırmaya çalışırlar.

Yapılan bu çıkarımlar yanlış ve hatalıdır.

Oysa Yahudiler'in kendilerine referans aldıkları birçok kutsal metin incelendiğinde, bu tür iddiaların ne kadar yanlış olduğunu görürüz.

Önce Siyonizmin ne olduğunu anlamaya çalışalım.

Siyonizm,Yahudi halkının tarihi ve dini anlamda kutsal olan topraklarına dönüşü ilkesine dayanarak, Filistin'de bir Yahudi devleti kurmayı hedefleyen siyasi bir ideolojinin adıdır.

Siyonizm'in kurucusu ise Theodor Herzl'dir.      

Yahudiliğin ilahi kitabı olan ilk kitabı Tevrat'ın ilk bölümü "Tekvin" dir.

Tekvin'in ayetlerinde  kutsal toprak inancının da Yahudiliğin önemli özelliklerinden birisi olduğu anlatılır. Bu inanca göre Tanrı, Mısır Irmağı'ndan Fırat'a kadar olan bütün toprakları İbrahim ve soyuna vadetmiştir.

Tevrat'ın ilk bölümü olan"Tekvin" de şu ayetler vardır.

“Mısır Irmağın'dan büyük ırmağa, Fırat Irmağına kadar olan bölge” (Tekvîn, 15/8),

Arz-ı Mev‘ûd ilk önce Hz. İbrâhim’e ve onun zürriyetine vaad edilmiştir. (Tekvîn, 13/14-17).

 “Ve senin gurbet diyarını, bütün Ken‘an diyarını sana ve senden sonra zürriyetine ebedî mülk olarak vereceğim ve onların Allah’ı olacağım” (Tekvîn, 17/8).

Yahudilerin ifadesi ile bu topraklara "Arz-ı Mevud" yani kutsal topraklar denilir.

Bu nedenle Yahudiler bu toprakların gerçek sahibinin kendileri olduğuna inanmakta yani iman etmektedirler.

Yahudiler "Arz-ı Mevud"dan uzaklaştırıldıktan sonra sürekli bu topraklara bir gün sahip olmanın hayaliyle yaşamışlardır.

Hatta bazı Yahudi inanışlarında, “Arz-ı Mevud'u" önce Filistin, sonra da bütün yeryüzü şeklinde yorumlamışlardır.

Bu inanışın kaynağı da Eski Ahit'in ilk beş kitabı olan Tevrat ile Eski Ahit'in ve altıncı kitabı Yeşu'dur. Bu kitaplarda, “Ayak tabanınızın basacağı her yer sizin olacak” denilmiştir. (Tesniye, 11/24; Yeşu, 1/3). 

Siyonizm hareketinin ortaya çıkış sebebi de Yahudi inanışının beslediği "Arz-ı Mevud" idealinin gerçekleşmesi arzusudur.

Bir başka husus da Yahudillerin kendilerini insanlar içinde üstün varlıklar olarak yaratıldıklarına inanmalarıdır.

Eski Ahit'in ilk beş kitabı olan Tevrat'ın ikinci kitabı olan "Çıkış" adlı kitapta da, "İsrâiloğulları bir taraftan Tanrı’nın kavmi, mukaddes millet olarak takdim edilmiştir."(Çıkış, 19/5-6)

Bu üstün ve seçkin olarak yaratılmış inancı,diğer tüm bireylerin kendilerine hizmet etmek için yaratıldığı anlayışını da beraberinde getirmektedir. Onlar için dünyadaki Yahudi olmayan bireylerin hiçbir değeri yoktur.

Bu konuda da birçok kutsal saydıkları metinlerde başkaca birçok ifadeler mevcut. Yazıyı bu metinlere boğmamak adına buraya aktarmıyorum.

Kaynakları ile açıkladığım bu gerçeklerden de görüldüğü üzere Siyonizmin kaynağı, referans aldığı dini öğretilerdir.

Yıllarca bizlere Yahudilik ayrı Siyonizm ayrı diyerek, beslendikleri din anlayışını gizlemeye çalıştılar .

Gençlik yıllarımda Harun Yahya müstear ismi ile kitaplar çıkaran Adnan Oktar grubu da aynı düşünceleri savunuyordu.O yıllarda buna kısmen de olsa inandığımı itiraf etmeliyim. Yıllar sonra Adnan Oktar'ın İsrail Yahudi Devleti ile yakın ilişkilerini görünce,neden bu düşünceleri savunduklarını daha iyi anlamış oldum.

Bu tür düşüncelerin yayılması nedeni ile hepimiz, Siyonizm ve İsrail devletini eleştirerek,sorunun asıl kaynağı olan Yahudiler'in dini metinlerini göremedik. Belki de bu kasıtlı olarak yapılmıştır. Sapkın bir din anlayışını gizlemek için hep Siyonizm ideolojisini kavramsal olarak ön plana çıkarmayı tercih etmişlerdir.

Sonuç olarak, Siyonizmin ve onun kurduğu İsrail Devleti'nin referansı, ait olduğu din anlayışıdır. Bunun aksini iddia etmek bilerek ya da bilmeyerek onların, toplumları inandırmak istedikleri anlayışa hizmet etmektir.

Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN'IN şu sözü o kadar çok anlamlı ki belirtmeden geçemeyeceğim.

Erbakan hoca der ki;

Bu konuda Siyonizm öyle ustadır ki,

"Kim ? Ben mi ? Ben hiç siyonizme hizmet eder miyim!"

şarkısını söylettirerek, kendi ordusunda işbirlikçilere askeri talim yaptırır.

Yazarın Diğer Yazıları