Ticarette rezerv para birimi olarak kullanılan "dolar" gerçeğinin dünyayı nasıl sömürdüğünü hepimiz biliyoruz.
Bugün tüm dünyanın dolar ile ticaret yapmanın zorunluluğundan kurtulmak için yöntemler aramakta, projeler gündeme getirilmektedir.
Doların “sömürü çarkı”na karşı 1974 yılında "İslam Ortak Pazarı" ve "ortak para birimi" düşüncesini projelendiren Erbakan Hoca, "Yeni Bir Dünya’nın kurulmasının" ise buna bağlı olduğunu söylemişti.
Bu önemli anekdotun ne kadar önemli olduğunu yazının içerisinde ve sonunda çok daha iyi anlayacağız.
Bugünlerde çok sık duyduğumuz ve çeşitli platformlarda konuşulan bir konu var "Petrodolar sistemi" ve ABD'nin geleceği.
"Petrodolar sistemi" çöküyor mu?
ABD bundan etkilenir mi, etkilenirse sonuçları ne olur?
Kimileri bunu bir "komplo teorisi" olarak yorumlasada, dünyadaki gelişmeler, ABD'nin ve "Petrodolar" sisteminin geleceği hakkında farklı şeyler söylüyor.
Konuyu anlamak için önce "Petrodolar" sistemi nedir ve nasıl oluştuğuna bakmak gerekir.
Bretton Woods anlaşması gereğince,
1800'lu yılların sonundan başlayarak 1971 yılına kadar dolar, altın karşılığı olarak basılırdı.
ABD'ye ürün satarak dolar elde eden ülkeler, ellerindeki dolarların karşılığı olarak ABD'den altın talep ederdi.
Bu sistemin devam etmesi zaman içerisinde, ABD'nin altın rezervlerinin hızla azalmasına neden oldu.
1945'li yıllarda 45-50 bin ton altın rezervine sahip olan ABD'nin 1970 yılına geldiğinde elinde 10 bin ton civarında altını kalmıştı.
Kötü gidişatı gören ABD 1971 yılında bu anlaşmayı iptal ederek dolar karşılığı altın ödemeyi kaldırarak tek taraflı yeni bir sisteme geçti.
Bu sistem ile istediği kadar, altın karşılığı olmadan dolar basınca altın fiyatlarında müthiş artışlar oldu.
Özellikle petrolü altın karşılığı dolar ile satın alan ABD çareyi Suudi Arabistan'a şantaj ve baskı yaparak anlaşma yolu ile "Petrodolar" sistemini kurdu.
Bu sistemin özeti kısaca şöyle.
Arabistan petrol gelirlerini ABD tahvillerine yatıracak bunun karşılığında ise ABD, Arabistan'ı dışarıdan gelecek tehditlere karşı askeri olarak koruyacaktır.
9 Haziran 2024 tarihinde anlaşma sona erdi. Ve Suudi Arabistan bu anlaşmayı yenilemedi.
Suudi Arabistan tekrar anlaşma yenilemek için yeni şartlar sunuyor. Bunlardan en önemlisi ise silah yapımında kullanabileceği nükleer teknolojiye sahip olmak istiyor.
Yeni Suud yönetimi ezeli düşmanı olan İran ve İsrail ile görüşmeler yaparak olası tehditleri bertaraf ederken bölge ülkeleri ve Türkiye ile de ilişkilerini geliştiriyor. Öte yandan Çin ile ilişkileri hızla artıyor. Şu anda Arabistan'ın en büyük müşterisi Çin’dir.
Çin ile Arabistan arasında petrol satışları “Yuan" ile olsa da altına endeksli yeni bir sistem ile ticaret yapıyorlar.
Ayrıca Suudi Arabistan bir hamle daha yaparak BRICS bloğuna ait ülkelerin gurubuna katılarak yeni bir süreci başlamış oldu.
ABD'nin gerek Türkiye, Venezuela, Afrika ülkeleri ve gerekse Suudi Arabistan ile yaşadığı sorunlar ve bu ülkelerin ABD'ye rağmen tercihler yapmasının yankıları devam edecektir.
Artık ABD'nin korkulacak ve her istediğine boyun eğilmeyecek bir ülke olduğunu tüm dünyanın görmesi psikolojik üstünlük açısından oldukça önemlidir.
Bugün dünyadaki merkez bankalarının dolar rezervlerine baktığımızda büyük bir azalma olduğunu görebiliriz.
70'li 80'li yıllarda yüzde 90 gibi rakamlara ulaşan dolar rezervleri bugün yüzde 50-60'lere kadar düşmüştür.
ABD her ne kadar tahvil sistemi ile borçlanarak durumunu korumaya çalışsa da bu durumu uzun süreli sürdürmesi mümkün değildir.
Sürekli cari açık veren, dünyadaki ekonomik üretim üstünlüğünü kaybeden
Amerika'nın, GSYH’nın yüzde 97’si oranında dış borcu ve bu oranın her yıl arttığını düşündüğümüzde bono-tahvil sistemi ile bu durumun sürdürmesinin mümkün olamayacağı görülmektedir.
Sonuçta dolar güç kaybediyor ve kaybetmeye devam edecek.
Dünya ülkeleri kendi aralarında birlikler kurarak ortak para birimleri ile ticaret yaparlarsa veya ülkeler kendi aralarındaki ticareti yerel para birimleri ile yaparlarsa işte o zaman dolar ve Amerika için sıkıntılı bir süreç başlar.
"Petrodolar" sistemin bitmesi, rezerv para birimi olan dolara bir darbe olmakla birlikte, BRICS ülkelerinin yeni bir SWAP sistemi üzerinden ve yeni bir para birimi ile ticaret yapmak üzere çalışmaları sonuçlandığı taktirde emperyalist Amerika'nın sonunun başlangıcı olacaktır.
"Yeni Bir Dünya’nın kurulmasının" doların hâkimiyetine son verecek yeni bir para birimine bağlı olduğunu söyleyen Rahmetli Erbakan Hoca'nın ne kadar büyük bir bilim ve siyaset insanı olduğunu bir kez daha anlıyoruz.
Bir gerçeğe daha dikkat çekmek istiyorum.
ABD altın karşılığı dolar basma anlaşmasını 1971 yılında tek taraflı iptal ederek dünyayı sömürmeye başladığı aynı yıllarda Erbakan Hoca'nın "İslam ortak Pazarı" ve "İslam Dinarı" projesini ortaya koyarak sömürü düzenine karşı çıkması, siyasi hayatının neden zorluklar içinde geçtiğinin de cevabıdır.
Bugün bütün bir dünya, Erbakan'ın 1970'li yıllarda ortaya koyduğu "İslam ortak Pazarı" ve "İslam Dinarı projesinin" dolarizasyon sisteminin sömürüsünden kurtulmasının tek yolu olduğunu geçte olsa anlamıştır.