Bu köşede daha önce 25 Haziran'da "Atatürk sömürüsü" 06 Temmuzda ise "Atatürk'ü Atatürkçüler den kurtarmak" başlıklı iki yazı kaleme almıştım.
Son olması dileği ile bir kez daha bu konuda yazma ihtiyacını hissettim.
Atatürk, yaptıkları ve inkılapları ile tarihe mal olmuş bir lider ve devlet adamıdır.
Cumhuriyet tarihi hakkında 5816 sayılı yasanın varlığını ve bütün arşivlerin açılmadığını dikkate alsak bile Atatürk'ün yaptığı inkılaplar ve ilkeleri onu tanımak ve hakkında düşünce üretmek için yeterlidir.
En azından benim için yeterlidir.
Bu arada yazmadan geçmek doğru olmaz.
Atatürkçülük ile Kemalizm aynı şey değildir.
Atatürkçülük, Atatürk tarafından açıklanmış devlet, toplum ve ekonomik hayata ilişkin ilkeler ve düşüncelerdir.
Kemalizm ise, Atatürk sonrası ortaya çıkan, onun düşüncelerinden esinlenerek ortaya çıkarılan siyasi bir ideolojidir.
Bu nedenle kemalizm ile Atatürkçülüğün aynı kavram olduğunu söylemek doğru değildir.
Daha iyi anlaşılması için bir başka örnek verelim.
İslam, Allah'ın indirdiği dinin adıdır.
Siyasal İslam ise İslam düşüncesinden esinlenerek ortaya çıkan siyasi bir akımdır.
Siyasal İslam demek eşittir İslam dini demek değildir.
Atatürkçülük düşüncesinin ve ilkelerinin ne olduğu bellidir ama Kemalizm öyle değildir.
Günümüz siyasi düşünceleri içerisinde ortak bir tanımı yoktur.
Özellikle sol veya ulusalcılık pozisyonunda yer alan kesimler, Kemalist tanımını kullanılmaktadırlar.
Kemalizm ideolojisine mesafeli olan başka kesimlerde Atatürkçülük adını tercih etmektedirler.
Geçmişte Atatürk isminden nemalanan birçok yalaka türemiştir. Bunlardan birkaç örnek vererek, asıl söylemek istediğimin ne olduğunu daha iyi anlatabilirim.
Bunlardan;
Behçet Kemal, Mustafa Kemal’e Mevlid yazmıştı.
"Ol Zübeyde, Mustafa’nın anesi,
Ol sedeften doğdu ol dürdanesi."
Edip Ayel.
"Ay yıldızı aldık da senin üstüne sardık,
Ey dertli saray, Kâbe mi oldun bize artık."
Kemalettin Kâmi,
"Kâbe Arab’ın olsun Çankaya bize yeter."
Halil Bedii’de şöyle tanrılaştırmış Mustafa Kemal’i:
"Tanrı gibi görünüyor her yerde, Topraklarda, denizlerde, göklerde,"
Ömer Bedrettin Uşaklı
"Bir güneş gibi yalnız.Sensin ülkü tanrımız"
Atatürk'ün ortaya koyduğu ilkeler ile kendisinin düşünce dünyasını net olarak tanımlamış iken Atatürk isminden nemalanmak isteyen "kemalist tayfa" tamda budur
Mustafa Kemal, etiyle, kemigiyle, duygu ve düşünceleri ile bizim gibi bir insandır.
Yaptıkları, doğruları ve yanlışları ile tarihe mal olmuş bir devlet adamıdır.
Geçmişte Atatürk hakkında yazılan bu tür ilahlastırma ve putlastırma girişimleri en çok kendisine ve partisine zarar vermiştir.
Bugünde " Mustafa Kemal'in Askerleri'yiz" diye, Atatürk'ü ideolojik bir söylemin aparatı olarak kullanmak doğru değildir.
Oldu olacak,
Atatürk'ün çocuklarıyız.
Sen olmasan biz olmazdık.
Ulu önder.
Atatürk'ün mühendisleriyiz.
Atatürk'ün doktorlarıyız.
Atatürk'ün memurlarıyız.
Atatürk'ün işçileriyiz.
Atatürk'ün çöpçüleriyiz.
Bunları çoğaltmak mümkün.
Bu tür söylemlerde Atatürk'ü bir nevi ilahlaştırmak ve putlaştırmaktır.
Ülkenin ortak değeri olan Atatürk'ü birleştirici bir unsur olmaktan çıkarıp kutuplaştırıcı hale getirmek Atatürk'e yapılan en büyük yanlış ve saygısızlıktır.
Günümüzde her kesim Atatürk'ün ismini kendine "koruma kalkanı" veya "menfaat aracı" olarak kullanmaktadır.
Birileride çıkıp şunu diyebilir.
Kara Harp Okulunun kurucusu Sultan 2. Mahmud’dur.
O zaman Kara Harp Okulu mezunları yemin törenlerinde "Sultan Mahmud'un askerleriyiz" diye yemin edilmelidir dese ne kadar doğru olur.
Türk ordusu, milletin ve devletin ordusudur. Bir partinin slogan haline getirdigi "Mustafa Kemal'in Askerleri'yiz" sloganını atmak doğru değildir.
Resmi metinde olmayan ve daha önce değiştirilen bir metni törenden sonra bir kısım teğmenlerin bir araya gelerek okuması en hafif şekli ile disiplinsiz bir davranıştır.
Daha önce CHP İstanbul il Başkanlığı yapan Canan Kaftancıoğlunun,
"Mustafa Kemal'in Askerleri'yiz" gibi bir sloganı doğru bulmuyorum.Militer bir dil olmasından öte, birey olmanın önüne geçen bir ifade" diye eleştirdiğinde Kaftancıoğlunu eleştirmedigi gibi sahip çıkan kesimler, şimdi bu slogana sahip çıkması siyasi oportünizimden başka bir şey değildir.
Atatürk'ün kurduğu devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olan "üniter devleti" yıkmak isteyenler bile Atatürk'ün ismini kullandıkları düşünülürse, ne kadar vahim bir olayla karşı karşıya olduğumuz daha net anlaşılır.
Bir iki gün önce başıboş köpekleri savunan dernekler İstanbul'da gösteri yaparken "Mustafa Kemal'in Askerleri'yiz" diye slogan atmaları, Atatürk isminin çıkarlara alet edilmesinin bir başka örneğidir.
Ahlaksız LGBT derneklerinin yürüyüş yaparken de kullandıkları "Mustafa Kemal'in Askerleri'yiz" diye slogan attıkları düşünülürse burada amacın Mustafa Kemal'a bağlılıktan öte iğrenç emellerine onu alet etmek olduğu daha net anlaşılacaktır.
Bugüne kadar Atatürk ile hiç bir sorunu olduğunu görmediğimiz, tüm milli bayramlarda Anıtkabir'e giden ve törenler düzenleyen siyasi iktidarı eleştirmek için yine "Mustafa Kemal'in Askerleri'yiz" sloganı atılarak, Atatürk siyasi bir rant aracı olarak Kemalistler tarafından kullanılmaktadır.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.
Atatürk'ü kullanarak dine ve devlete saldırmak, ticari çıkarlara, şahsi davalara, siyasi çıkarlara v.b işlere alet etmek doğru değildir.
Bu menfaat şebekeleri asla Atatürkçü değil, Atatürk'ün ismini kullanarak çıkar ve menfaat sağlayan "kemalist tayfasıdır."
Siyasi iktidarlar bu konuda hassas davranarak "Atatürk'ü istismarcılardan koruma kanunu" çıkarmalıdır.