Devlet, Bahçeli, Öcalan ve terörün sonu

Siyasetin gündemi Devlet Bahçeli'nin ezber bozan açıklamaları nedeniyle oldukça sıcak.
Terörün, Türkiye'nin gündeminden çıkması ve toplumsal barışın sağlanması için önemli açıklamalar.
Terörü bitirmek için bugüne kadar bu açıklamalar neden yapılmadı?
Neden bugünlerde yapılıyor?
Terörün bitmesi ve toplumsal barışın, muhatapları ile konuşulabilmesi için üç temel unsurun oluşması gerekiyordu.
Bunlardan birincisi uluslararası konjonktür,
İkincisi, toplumun buna hazır olması,
Üçüncüsü ise muhatapların müzakereyi kabul etmesidir.
Ülkemizin başına bela olan terör örgütünün destekçisi ABD, İsrail ve AB'dir. Dünya Savaşı'nın konuşulduğu bir dönemde konjonktür uygundur.
Türk ve Kürt vatandaşlarımız yıllardır süren terörden bıkmış durumda ve biran önce bu sorunun çözülmesini istiyorlar. Artık tüm toplum yüksek sesle bunu tartışıyor.
Devlette dünya konjonktürün ve toplumun buna hazır olduğunu görünce Devlet Bahçeli'nin aracılığı ile terör örgütünü silahlarını bırakmaya çağırarak süreci başlattı.
Uzunca bir zamandır Öcalan akrabaları ve siyasi yakınları ile görüşmüyordu. Bunun temel nedeni görüşme sonrasında Öcalan'ın mesajları kandil tarafından toplumla paylaşımının engellenmesi idi. Bu nedenle Öcalan kimseyle görüşmek istemiyordu.
DEM Parti yetkilileri uzun zamandır kandil ile gizli görüşmeler yaparak oradan gelecek talimatlara göre hareket etmelerine rağmen her fırsatta, çözümün adresini İmralı diye göstermeleri gerçekçi değildi.
Devlet Bahçeli'nin "DEM, Öcalan ile görüşsün" sözleri ile Dem'lileri Öcalan'ın kucağına iterek Kandil baronlarının devre dışı kalmasını sağlamıştır. Şimdi DEM yetkilileri Öcalan ile muhatap olacaklardır. Eğer terör ile ilgili bir çözüm olacak ise bu Öcalan üzerinden olacaktır. 
DEM, Öcalan'ın mesajlarını Kandil baronları ve halk ile paylaşacaktır. Kandil Öcalan'ın mesajlarını dinlemediği taktirde çatışma ve kopma yaşanacak ve halk desteği azalacaktır. Halk çözüme yanaşmayan tarafa tepki gösterecektir.
Devlet, Mit aracılığı ile sürekli Öcalan ile görüşüyor. Bir kısım radikat Kürt unsurlar bu nedenle Öcalan'a hain gözüyle baksada hala önemli bir aktördür. 
Önümüzdeki süreçte tüm şartlar oluştuğu için Devlet'in çağrısına Öcalan olumlu cevap vererek silahların bırakılması ve terörün bitirilmesi çağrısını yapacaktır.
MHP lideri Erdoğan'ın bir kez daha aday olarak Cumhurbaşkanı seçilmesini istemektedir. 
Cumhurbaşkanının önünü açmak bir kez daha aday olabilmesi içinde devlet Bahçeli'nin çıkışları önemlidir.
Bu sürece girildiğinde, MHP, Ak Parti, CHP ve Dem bir araya gelerek erken seçime gidilerek Erdoğan'ın adaylığının önü açılacaktır.
Bu süreçte 2028 öncesi terör Türkiye'nin gündeminden çıkacaktır. Suriye ve Irak'taki gelişmelerin içeriye yansıması kaçınılmazdır. Sınır ötesinde iyice sıkışan ve alan kaybeden terör örgütünün ülkemiz içerisinde, Devlet Bey'in açıklamaları ve Öcalan'ın çağrısıyla birlikte hiç bir fonksiyonu kalmayacaktır.
Bu süreçin ilerlemesi için zamana ihtiyaç olduğu kesindir. Her konuda uzlaşmak kolay olmayacaktır ama gelişmeler bizi terörden arınmış bir Türkiye'ye götürecektir.
Bu sürecin sonunda DEM Parti,
Abdullah Öcalan'ın yönlendirmeleri ile genellikle, Kürtlerin kültürel, sosyal ve siyasal hakları, toplumsal eşitlik üzerinden siyaset yapmaya devam eden küçük ve etkisiz bir oluşum olarak kalacaktır.