Hanifi Yavaş

CHP Değişir Mi/Değişti Mi?

Hanifi Yavaş

İmam Maturidi'nin "Kitabu't Tevhid" adlı meşhur eserinde "Peygamberimizin siyaseti en güzel siyaset idi. Çünkü o halkı ve devleti en güzel şekilde idare ederdi." tespiti ile siyasetin önemine ve "halk" ve "devlet" gibi iki önemli kavrama vurgu yapmıştır.
Siyaset halk ile yapılan sosyolojik bir eylemdir. Muhatap olduğu toplumu ve onun değerlerini bilmeden yapılan siyasetin halkta karşılığı yoktur. Halkta karşılığı olmayan bir anlayışın devlet yönetimine gelmesi ve orada başarılı olmasıda mümkün değildir.
Bu temel tespitten sonra, CHP'ni değerlendirmek daha sağlıklı olacaktır.
Ülkemizde tek partili dönemden çok partili döneme geçtikten bugüne kadar baktığımızda CHP'nin bagajının "halka rağmenci" ve "üstenci" bir bakış açısı olduğunu görmek siyaset sosyolojisinin tarihi bir gerçeği.
Bu anlayışın bugüne kadar hiç değişmeden sürmesinin nedeni ise kendilerinin, devleti kuran parti olduklarını, halkın ise cahil olduğunu ve dolayısı ile ülkeyi yönetme hakkının kendilerinde olması gerektiğine inanan jakoben bir anlayışa sahip olmalarından kaynaklanmaktadır.
CHP'nin siyasi tarihi incelendiğinde görülecektir ki, parti içinde bazı dönemlerde halka daha yakın ulusalcı kesimler söz sahibi olsa da genel anlamda, meşruiyetini daha çok vesayet odaklarında arayanlar tarafından idare edildiği görülmektedir.
CHP'nin Milli Şefi İsmet İnönü'nün, Atatürk sonrası Parti'nin başına nasıl geldiğini ve 1938 ile 1950 yılları arasındaki iktidarı döneminde halka uyguladığı zulüm politikaları ile ülkeyi ekonomik,askeri ve eğitim alanında nasıl Amerika'ya uydu yaptığını artık bilmeyen kalmadı sanırım.
Yakın tarihimizde CHP'nin başına gelen Kemal Kılıçdaroğlu'da böyle bir figürdür. CHP'nin eski genel başkan yardımcısı ve diplomat kökenli olan Onur Öymen'in "Baskılara Direnirken" adlı kitabında,Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanlığına hangi vesayet odakları tarafından getirildiği anlatılmaktadır.
Kemal Kılıçdaroğlu'ndan umudunu kesen vesayet odakları şimdide Özgür Özel ile yoluna devam etmektedir.
Özgür Özel'in,CHP Grup Başkanvekili iken, Diyanet İşleri Başkanlığının okul öncesine verilen din eğitimini "orta çağ zihniyeti" olarak ifade ederek, yaşadığı toplumun dini değerlerine hakaret ederek halktan ne kadar kopuk olduğu görülmektedir.
CHP Genel Başkanlığı yarışında,Kemal Kılıçdaroğlu gibi PKK'yı savunan Selahattin Demirtaş ile Soros'un elemanı Osman Kavala'ya selam göndererek Türk halkının milli konulardaki hassasiyetine ne kadar uzak olduğu tesadüf değildir.
Yakın zamanda PKK ağzı ile konuşarak,
"Roboski'yi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bombalattığını ve o köylülerin onun emriyle öldürüldüğü” iftirasını atarak Türk silahlı kuvvetlerini ve devlet başkanını yıpratmak için yaptıkları ortadadır.
Konser sırasında,Türkiye'yi işgalci olarak gören ve Kürt devleti isteyen sözde sanatçı Pervin Chakar'ın elini öperek hangi safta olduğunu göstermiştir.
CHP'ye hakim olarak yöneten bu insanlarda toplumun sahip olduğu dini  ve milli duygulara ne kadar uzak olduğu görülmektedir.
Sonuç olarak, CHP farklı gurupların olduğu bir partidir. Bu yapı ve anlayış ile ne partiyi ne halkı nede devleti iyi yönetme şansı yoktur. "Halka rağmenci" bu anlayış devam ettiği için, bütün vesayet odaklarının desteğine rağmen iktidara gelememektedirler.
Parti de lider değişir ama CHP değişmez.

Yazarın Diğer Yazıları