Yargıtay kıdem tazminatını, işverene ait bir ya da birkaç işyerinde belli bir süre çalışmış bir
işçinin, işini kaybetmesi halinde işinde yıpranması, yeni bir iş edinmede karşılaşacağı güçlükler
ve işyerine sağladığı katkı göz önüne alınarak, geçmiş hizmetlerine karşılık işveren tarafından
işçiye kanuni esaslar dahilinde verilen toplu para olarak tanımlamıştır.
Kıdem tazminatı, iş akdi sona eren bütün işçilere ödenmemekte olup kıdem tazminatına hak
kazanma durumu yasal olarak belirli şartlara bağlanmıştır. Bu kapsamda kıdem tazminatına
hak kazanabilmek için ilk şart iş akdinin sonra erdiği tarih itibariyle iş yerinde en az bir yıl
çalışmış olmaktır.
Uygulamada bir kısım işverenlerin bir yıllık kıdem süresine az bir süre kala işçinin iş akdini sona
erdirip kıdem tazminatı ödeme yükümlüklerini bertaraf etmeye çalıştıkları görülmektedir. Bu
durumda yapılan fesih işlemi dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil etmekte olup işçi kıdem
tazminatına hak kazandığı gibi işverenden kötü niyet tazminatı da talep etme hakkına sahip
olmaktadır.
KIDEM SÜRESİNİN BAŞLANGICI VE SONU
Kıdem süresinin başlangıcı İş Kanununun 14. Maddesi uyarınca işçinin işe fiilen başladığı
tarihtir. Yani iş sözleşmesinin imza tarihi yerine, fiilen iş ilişkisinin kurulduğu tarihin kıdem
tazminatına hak kazanma ve hesap yönünden dikkate alınması gerekir. Kıdem süresinin sonu;
feshin bildirimli olması durumunda bildirim süresinin sona erdiği tarih, feshin bildirimsiz olması
durumunda ise fesih beyanının karşı tarafa ulaştığı tarih kabul edilmektedir.
İşçinin ölümü durumunda ölüm tarihi kıdem süresinin sonudur. Emeklilik, evlilik, askerlik
sebebiyle iş akdinin işçi tarafından sona erdirilmesi durumlarında ise işçinin fiili çalışmasının
sona erdiği tarih kıdem süresinin sonu olarak kabul edilmektedir. İşçinin istifa edip bir süre
sonra aynı işyerinde tekrar işe başlaması ve iş akdinin sona ermesi durumunda işçinin istifası
ile sona eren ilk dönemi kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz.
Mevsimlik işte çalışan işçilerin durumunda ise fiilen çalışılmayan günler (süreler) kıdem
süresinde dikkate alınmamaktadır. Mevsimlik olarak çalışılan süreler dikkate alınarak kıdem
tazminatı hesabı yapılmaktadır.
İşçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesinin bir diğer koşulu ise kanunda öngörülen
nedenlerden birisiyle son bulmuş olmasıdır. İşçi iş akdinin son bulduğu her durumda kıdem
süresi yeterli olsa dahi kıdem tazminatına hak kazanamaz. İşçi emeklilik, ölüm, evlilik ve
askerlik sebepleri ile kıdem tazminatına hak kazanabilir.
KIDEM TAZMİNATININ HESAPLANMASI
Kıdem tazminatına hak kazanan işçiye, işe fiilen başladığı tarihten itibaren sözleşmenin devamı
süresince her geçen tam bir yıl için işverence otuz günlük ücreti tutarında ödeme yapılır. Bir
yılı aşan süreler bakımından da aynı oran üzerinden ödeme yapılır.
Kıdem tazminatı hesaplanırken işçinin son giydirilmiş brüt ücreti esas alınır. İşçiye sağlanan
para veya para ile ölçülmesi mümkün olan tüm menfaatler de kıdem tazminatı hesabında göz
önüne alınır. İş ilişkisinin askıya alınması ve askı süresi içinde iş sözleşmesinin feshedilmesi
durumunda kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması gereken ücret, iş sözleşmesinin askıya
alınmadan önce hak kazanılan son ücret olmalıdır.
Çıplak brüt ücret, yemek parası, servis ücreti, ikramiye, bayram harçlığı, gıda yardımı, erzak
yardımı, yakacak yardımı, çocuk zammı, taşıt yardımı, sağlık yardımı, kira yardımı, konut
yardımı, eğitim yardımı, özel sağlık sigortası yardımı, hayat sigortası prim ödemeleri ve benzeri
nitelikteki ödemeler (sağlanan menfaatler) öğreti ve uygulamada kıdem tazminatının
hesabında dikkate alınmaktadır.
Yukarıda yazdıklarımızın aksine hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti, izin harçlığı,
ölüm yardımı, devamlılık arz etmeyen ödemeler, fazla çalışma ücreti, evlenme yardımı, asgari
geçim indirimi, iş arama yardımı, iş elbisesi, iş ayakkabısı, ise kıdem tazminatı hesaplamasında
dikkate alınmamaktadır.
Kıdem tazminatı konusu ile alakalı son önemli notumuz da kıdem tazminatlarında SGK kesintisi
yapılmadığı konusudur. Hesaplanan brüt kıdem tazminatı tutarından damga vergisi kesilerek
işçiye ödenecek net kıdem tazminatına ulaşılacak olup kıdem tazminatlarında SGK kesinti
yapılmaz.